6
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1005
Okunma

Sağalt düşlerini, hadi,
Ne duruyorsun sağalt
Sağlamasını yap sonra da sevinçlerinin:
Sevdalı kim ise paye vermeyen evrene inat;
Aşka biat bir dizeye yat sırt üstü
Çevir pedallarını önce aklının
Sonra da soytarı yarınlarının.
Bağcıklı dünlerin meali askıntı bir kelamdan
Arda kalan hicap yüklü
Münafık bir redif tadında;
Adını unuttuğun bir de sayısını
Görüntüsü kayıtlı günahlarının boyu bilmem kaç karış;
Hicvinde tetiklediğin ihaneti
Boyutsuzluğun en derin sarnıcında
Ahkâm kestiğin ibretlik bir söylem olsa da
Nankör kedinin fareyle ittifakında,
Susmalı sadece susmalı:
Bir ölü tadında pervasızca
Ruhun karanlığında beyaz bir böcek misali.
Göm, göm, gömme ya da boş ver gitsin,
Ha dündeyim ha ölü bir aşk tadında:
Zihnimin alfabesinde eksiltiyorum harfleri madem
Üçer beşer;
Rakamlar da çakma üstelik
Rimeli akan gölgeler nasıl bayıyorsa içimi
Bir de merkep misali konduğum hüzün,
Balyalarını yakıyorum güdümlü döngünün.
Günahlar ise hepten özürlü,
Sonsuz her biri,
Hem ettiğin hangi tövbe yetecek?
Dur da bir düşün bir de ötelediğin laneti
Asla özümseme
Kalsan da en derinde
Yaklaş evet, yaklaş sığ’ına sığındıklarının;
Sarıp sarmaladığın onca kutsala da ihanet etme,
Diyen bir derviş misali
Çözülürken bağları diz/e/lerin…
5.0
100% (11)