3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
702
Okunma

Uzaklardan seslenip kulağımı çınlatsan;
Nasılsın görmeyeli uzun uzun anlatsan…
Birbirini vururken saatin üçü – beşi;
Biz doğursak el- ele şu doğacak güneşi…
Beklesin sabahları uykular uykusunda;
Diz çökmeye razıyım avucun kuytusunda…
Dağılsın lüle lüle dört bir yana saçların;
Tek başına koydun ya af dilensin suçların…
Okşaşın buza dönmüş tenimi parmakların;
Benden beni kıskansın yattığın toprakların…
Gülmediysem üzülme ağlamaktır neş’emiz;
Boş kaldıysa bahtiyar yürekteki köşemiz…
Yokluğunun varlığı ne yapsam bölünmüyor;
Bana kızma ne olur ölenle ölünmüyor…
Tek kanatla uçsaydım gökten yere inmezdim;
Falcı ölümü görse, bu kadar sevinmezdim…
Gelişlerin aklıma hiçe sayar her gamı;
Gidişin kör kalemle nikahlıyor idamı…
Koynumda oynaş eder dertlerimin oynaşı;
Elimde kalan şimdi hasretinin tek taşı…
Bekletme bekleyenin usandı beklemekten;
Bıkmadım mı sanırsın güne gün eklemekten…
Pusu kurdum canıma aldığım her nefeste;
Geliyorum az kaldı hep aheste aheste…
Her acı taze kalır sulanır can yaşıyla;
Gözyaşı döker canan bir serçe telaşıyla…
Hangi gönül dayanır damla damla hicrana;
Gözlerim açık bitmez gelebilsek yanyana…
Ali ALTINLI – 06.05.2017
Saat: 01:53
5.0
100% (4)