Maya tutmadan günün hükmü
Algın sessizliklerini boyadı kanatları
Yerin altında açılan boşluğun

Kıtsısı sökülmüş aydınlıkları
Direnen mecrasından söyletip göğe
Sırlı kavgalara göndermek adına

Emeğin hepçisi bir tutum takındı
Kimi pazılarını şişirdi etinde
Kemiğe kadar inmişken suskunluk

Haydi miadını doldurmuş körlüğümüzü
Aşkın sebepleriyle korumayalım artık
Mayısın kokusu çok makbul sayılmaz örfümüzde

Barış kevni bir olgudur mahpesinde
Onu tutuklu ellerle koruyamazsınız
Bir çaredir ki akla seza meydanlarda
İniş ve çıkış derdinde…

Kötürüm düşleri toplamak kasnağından
Ve çığlığını derleyip artırmak haksızlığı
Neye işaret konulsa fos çünkü
Tanık sayılmak olası değil hayra

Mey içirilip meydanlara sonra
İstifrasını dökerek konuşmak hayatı
Ve çil yavrusu ahaliyi topyekün
Kurmak zembereğinden kavgalara
İşte genze kaçan kokusu mayısın

Emek kendini savurgan kılıp
İç edici kapılarda dolaşadursun
Sahte bir asiliğin böğründe/
Kırmızı başlıklı kız evin kedisine karşı
Sesini duyuramadıktan sonra