12
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
945
Okunma

Titrinde yalnızlığın kadim dostum yine kendim’li cümleler.
Aşınan bir kaldırımda mavi gözlü sessizliğim:
Seslerin denginde koyu bir düşüm,
Kelamın bayat tadında
Hayatı ıskaladığım yetmezmiş gibi
Satırlara sürdüğüm beyanlarım.
Boşum: Beyhude bir gönül yoldaşıyım
Yine kendimden ırak
Ama kendime kıydığım her diri gece:
Kehanetler biriktiren yorgun gönlüme
Sunuyorum yine ruhumun derinliklerinde
Derisini yüzdüğüm cümleler boca ediyorum:
Önce titrek sesimin cahil hükmünde
Bir de kırık bir sure tadındayken sair gece
Ha, bir de unutulduğum şarkılara sitemim;
Ser verip sır da verdiğim ölümlü dostlarıma
Son reveransı şu sefil kalemin/yüreğin.
Eşleşen tümceler ürüyor,
Arsız dalyalar sığdırıyorum en içimde
Çözümsüz ve mağlup sevdamın titrine yığdığım
Kan kırmızı şerbet tadında evrildiğim her türbe:
Gidip dönmelere doyamadığım namazlarda
Son verdiğim ölümlü düş/üş/lerim,
Tam kıvamında, demeye gücümün yetmediği
Hikâye kahramanları yine cebelleşirken ömürle.
Dengimde yoksun bir kıyam
Aslında varlığımı sunduğum beyhude gök kubbe
Oysaki asılı kaldığıma dair
Duyduğum onca terane
Bir de diyemediklerimi ekleyip
Ölümüne sustuğum susmaların girdabında
Boş bir hecede darp edildiğim
Ve aklımın iklimlerinde soyutlandığım
Somurtuk düşlerim
Yine peyder pey ektiğim mısralar tadında olmalı hayat,
Dediğim…
Ya, demediklerim?
5.0
100% (23)