1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
777
Okunma

Yaşlı, evine girer girmez sobayı yaktı
Üstüne de su dolu çaydanlığı bıraktı
Kediler aklına geldikçe söylendi durdu
Mütemadiyen küfürle beddua savurdu:
-Başka yer yoktu sanki yuva için, pislikler
-İnşallah donup geberir mendebur enikler
-Nankör insanları da hayvanları da sevmem
-Ben boşuna ve sebepsiz, bir varlığı dövmem
Konuşması bitince mutfağa girdi hemen
Üç yumurta çıkardı, biraz da acı çemen
Yanan sobaya gitti yağı koyup tavaya
Kabukları da attı kömür dolu kovaya
Alt çaydanlığın suyu, kaynamamıştı hâlâ
Çay çok azdı; uğramayı unutmuş bakkala
Pişince yumurtalar, ekmek banarak yedi
Aklının ucundan dahi geçmiyordu kedi
Dışarıdan duyulan uğultuydu sadece
Hayli kar yağaca benziyordu bu gece
Radyoyu açıp türküler dinleyeyim dedi
Dinlerken de çemen sürülü ekmeği yedi
Geçmişe dalarak iki saat kadar geçti
Çayını yağan karları seyrederek içti
Duvardaki aile fotoğrafına baktı
Gözlerinden yanağına iki damla aktı
Ölümle tatlı hayat adeta et tırnaktı
Akıbet enin de sonunda acı firaktı
Ayağa kalktı, eliyle sedire dayanarak
Tekrar fotoğrafa baktı yüreği yanarak
Biraz kömür attı, açıp kapağını sobanın
Ömrü hüzn ü gamla geçmişti yaşlı babanın
Evin dört yanı hatıra, her yeri anıydı
Gözünde canlandıkça yanan onun canıydı
Sonra mutfağa bıraktı tavayla bardağı
Damla damla doluyordu iki göz çanağı
Bu halde yatağa gidip yorgana büründü
Öyle ki altından sadece sağ el göründü
Çıkarmazdı hiç yüzüğünü parmağından
Her gece bir isim dökülürdü dudağından:
»Leyla, canım! Yavrularımıza çok iyi bak!«
»Beni üzüyor sensiz ve onlarsız yaşamak.«
Uykuya dalacak iken, acı bir ses duydu
Hiç aldırmadı…Nefsinin arzusuna uydu
Yorganı başa çekip, devam etti uykuya
Alışmış, kapılmadı zerre kadar korkuya
Gözlerini tam kapamıştı ki: »Miyav miyav!«
Buna sinirlendi:»Bana rahatlık yok mu yav«
Yatağından fırlar fırlamaz sobaya koştu
Bir kömür parçası aradı; kova bomboştu
Onun yerine hayli kalın bir odun aldı
Kapıyı açtı fakat öylece bakakaldı
5.0
100% (4)