2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1160
Okunma
Gizemli bir sahil kentinde yitirdiğin aşkı aradın
İşte o sabahın şafağında dar ağacı gibiydi
Havada asılı duran kimsesizliğin yalnız bırakılışın
İçini kurtlar saran ezik bir elma gibiydi yüreğin
Ve yalnızlığın acısı çürütmeye başlarken
İçinde kıvrım kıvrım yolları hışımla yürümüştün
Kıyıya yaklaşan balıklar burnunda yosun kokusu
Sahile çarpan dalgalar, martılar, savrulan kumlar
Serin sulara gömüldü bir aşkın ters esen rüzgarında..
Gün biterken o sahil kentine arkanı döndün
Boğazın düğümlene düğümlene istedin
Ellerin titreye titreye aldın yolcu biletini
Otobüsün camından son bir kez baktın
Güneşin kızıllığı parıldayan denizi yalıyordu
Gün ağarmadan karanlık basmadan
Güneş denizden vazgeçmeden çekip gittin
Sığınağı boş kalmış bir limandan çözüp kırık sandalı
Çığlık çığlığa martılar gibi gezinip gittin
Hayallerde yitip giden bir hikayede sen bırakıp gittin.
5.0
100% (2)