15
Yorum
50
Beğeni
5,0
Puan
1566
Okunma


Annem beni hüznünden doğurdu Züleyha
Afilli cümleler büyüttüm ellerimin gülüşlerine dediği yerlerde
Ben acımı seve seve
besledim ve
sakladım
gövdemin ayaklarıma ağır geldiği günlerde.
Gırtlağımda kaldı sesim öylece
inceldim ve kırıldım.
Gözümün önünde oldu her şey
kaza süsü verildi tüm bu müthiş komaya.
Welcome to jungle Züleyha
Ellerimi bir oraya koyuyorum bir buraya
ceplerime sığmıyor artık gün ahlarım.
Tarif edemediğim şeyler var
boşlukta sallanıyor dünya
na mümkün
vurup kapıyı gitmek.
Ben biraz
Yarını mülteci memleketler gibiyim
dağılmış pazar yeri kokusu sarıyor kenti
Ezilmiş domatesleri topluyoruz bütün bir gün
mememen yapacağız yarına
sonraya
ve daha sonraya
ezilmişi sindirmesi daha bir hoş çağnım
Ayaklarıma inanamıyorum
sabah
akşam
nasıl durmadan bir ileri iki geri aynı yenilgide dolanıp duruyor....
Mülteci demişken
Üşüyorsa eğer ellerim
mühim değil aslında hiçbir şey
yaralanmış dört bir yanından etim
unutmak büyük iş unutulmak daha büyük...
Umuda gebe terasta tüm kadınlar
biraz esse rüzgar
havalansa etekleri
Eğilip görmek için
etlerini ve kanlarını
çığlıklarında yırtılmış bunca zamanı.
Kırılmış saçları için ağıt yazacağım söküp atarken kaburgalarımdan on üçüncüsünü
Sıkıntı yok Tanrım
Yarını mülteci biraz sevda
herkes kendi kadar bencilleyin
Ki sözüm ona ağulanmış dilleriyle
bakire Meryem tüm kadınlar
ve Yusufun ar zinciri kırıldı kırılalı
altına yatıyoruz kaderin
cinnetimiz zayi olmadan
bir ileri iki geri
nasıl böyle güzel mi...
5.0
100% (34)