0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1187
Okunma

Ve uzun bir geçmişi vardı acıların
geçmişte değil gelecekte başlayandı sandığımda sakladıklarım
Annem beyaz gelinliğini hiç çıkarmazdı üzerinden rüyalarımda
Yüzündeki gelincikte gülümsemeler uçuşurdu kan revan-
kan revan bir aşkın hatırasıydı zamandan arta kalan
Saklıydı büyüde kan
ve uçarı kuşların kanatlarındaki vuslattı güne yazgılı gül kanayan !
O bilmezdi...
Neyi bilmediğini de bilmeyen yalın bir kuş ağacıydı cıvıldayan!
şarkılar taşırdı gamzelerinde
baharlar ,
her bahar tomurcuklanırdı çocuk göğsünün goncası
ve o yeşil yapraklar
nedense hep benim göz yaşlarıma denk gelirdi ağlamaklı zamanlar,
yıllanmış saatlerin tıkırtılarında canlanan o eski hatıralar !
“Eski” ne demek diye düşünürken dizelerin izleğinde yazgı
Anılara yakışmaz demişti iç s/es
kreşendo bir hayal kırıklığı olmalıydı az önce kırılan vazo
Güller ve su
Islak halıda anı
Eskir miydi hiç
Uzaklaştıkça yakınlaşan dostlara benzerdi anı sandığım !
Aldandığım sancılı geçmişin izindeydi kan kırmızı göz yaşlarım
Öpücüklerimi dağa , taşa, ormana ve en çok güvercinlere bıraktım !
Yok sayılan her şeye el atmışlığım vardı sanırım
“Hiç” olunamayacağını bilerek yürüdüm zaman içinde
Ellerim ceplerimde
Parmaklarımı bıraktım ben dokunduğum her şehirde !
15 Mart 2017 Çarşamba
5.0
100% (1)