0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
532
Okunma
şaşı/yorum
akıp giden bunca yolcuyla
uçları güneşe varan asmada üzüm
ve kanda şarap gibi
köpüre köpürte yığılan o yağmur bulutları altında
her kırımdan sonra nasıl da çoğalıyoruz
yine de şaşıyorum
şaşıyorum hep aynı sağanaklar altında birlikte ıslanıp
hep aynı kavgada, aynı düşmanla boğuşup
hep aynı bulgur tanelerine kaşık salladığımız halde
sanki bir başka gezegende
başka bir çağı yaşıyoruz gibi sanki
ölümüne boğazlaşıyoruz ölesiye
kendimizden uzak kalmamıza ve
öylesine düşman olmanıza şaşıyorum