3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1691
Okunma

Yakılmış güllerin kırmızı tozları uçuşuyordu
azgın rüzgarın savurganlığında...
Sarı yelekli keskin gözlü seri katil ,
Şarjörüne mermi yerine ayrılık yüklüyordu
Çektiği kurma kolu acıların akordu olacak
Saniyeler sonraki çığlıkların ritmine ahenk tutacaktı.
El ele insanlarla dolacaktı toplu mezarlar
Yakılmış kavrulmuş kırmızı gülün topraklarında...
Fallara kurban, papatya beyaz yapraklarını
sağa sola savuşturan kırmızı ojeli esmer tenli eli izliyordu boynunu bükmeye an kala..
Yutkundu ve sonra derin bir iç çekiş,
sigaranın dumanını bırakmaya nefesi yetmiyor,
tekrar üflüyordu kırmızı rujlu esmer tenli dudaklar
sevmiyor çıkıyordu falda, sevmiyor
aslında papatyayı sevdiği kadar bile sevmiyordu onu
arzuluyordu sadece o güzelliği harcarken amansızca ,
Sevilmeyi hayal edip papatyanın katili oluyordu
gözlerinin altında morlukla siyaha çalan hırsıyla..
Çok lüx tü her yer ve her şey ,
siyah gül beyaz masanın üstünde bir damla göz yaşı ile bakışıyordu
sinsi bir gülüş takılı kalmıştı gümüş kaşığın simasına...
Kelimeleri bahtım kara ile başlardı beyaz tenli güzelin
Ay sima idi adı yakışıyordu da, şahsına münhasır dı
Özlüyordu her saniye daha fazla, nasibim dediğini
Vuslat yakın olmalı artık, ama buruktu mutluluk,
Bir restoranda yemek masasında yakaladı onu ayrılık
Sevdiğim dediği adam siyah bir gül koymuştu
Beyaz örtülü masanın en göz alıcı noktasına
Ne anlama gelir diki siyah gül
Nazik bir elveda
Bir damla göz yaşını bırak tı Aysima masaya,
Parlak gümüş kaşığın yanına.
Yeni kazılmış toprak tümse iğinin üstünde Beyaz bir karanfil boylu boyunca uzanmış.
Kalkıp doğrulmak istercesine diri ve sağlıklı gözüküyordu..
Üç gün önce:
"seni seviyorum" demiyorsun kavgasıyla başladı pişmanlık,
Oysa ki biliyordu dokuz yıllık hayat arkadaşı canı gibiydi
Kısa bir iş seyahat içindi kapının önündeki vedalaşma
Anlık bir alınganlık ve duygu yoğunluğu
Engel oldu duymak istediğine
Kapıyı sertçe çekerken içerden
Uyumayı istedi ona küskün ve onsuz kimsesizdi
Akşam karanlığı çökerken nasıl bu kadar uyudum hayreti
Ve zırlayan telefonun sesine uyandı
Ne kadarda çok aranmıştı ve nasıl duymamıştı
Bir uçak düştü diyordu
Telefondaki gittikçe boğuklaşan ses.
Bir uçak düştü ...içinde tüm sevgisi ile...
Toprağın üstüne düşen beyaz karanfil gibi.
5.0
100% (4)