1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1338
Okunma
Ayırt edilmez sevgilerin tutsaklığında
Balıklar yüzüyor akvaryumda
dünde yüzüyorlardı.Ben bir göz yaşı gibi kayarken yeryüzünden,kelimelerim çoktan unutulmuş olacak.
Bir görüntünün yansıması da,
okuduğum doğaçlama şiirler kalacak!
Balıklar yüzüyor akvaryumda
dünde yüzüyorlardı..
Ben zamanı durdururken kendi soluğumda
balıklar yüzmeye devam edecek
tutsak olduklarını anlamadan.
Oysa ki yağmaya hazır bekleyen,
bulut kümeleriydim ben.
Bir umut çevirirdim yüzümü,
ilk sevmelerin kıvrımında yaşamaya
taş olsa ufalanırdı ellerim de
demir olsa erirdi..
Efece konuşmalarımla
ve kahkahalarımla
doldurmaktaydım kaldırımları.
Yüreğim sevdadan
ve dilim mısralardan
bir o kadar uzaktı.
Yasamaktaydım,
bir kar tanesi gibi
yaşamak denilirse eğer buna.!
…Balıklar yüzüyor akvaryumda
dünde yüzüyorlardı.
Kalplerden boşalan kahkahalarınla,
sen süzüldün hayatıma..
Ansızın aşkın ağına takılırdı gözlerim,
tanrısal bir iradenin etkisiyle bağlandı dilim.
Limanlardan süzülen bir kayık gibi
gülüşlerin arasında kayboldu benliğim..
Kafese konulan yabani bir keklik misali
kaçıp kurtulmak isterken,
kendi yüreğimin duvarlarına
çarptım da duruldum..
Cılız ve güçsüz kaldı,
gülüşlerin karşısında yüreğim
ama inan bana korkmadım seni sevmekten.
Dudakların kıyısında gezinen gözlerime
ve kıvırcık saclarında dolaşan ellerime
haksızlık olurdu,
şüphesiz dünyaya uymak gibi
bir şey olurdu bu.
İnan bana
Biran da olsa
Vazgeçmedim senden
dudakların kıyısında yüzmekten.
Bundan olsa gerek,
kilim dokur gibi
sevgi dokudum
gün doğmadan..Buharlaşan aşkının gölgesinde,
göğe yükselmek isterken seninle
aşkın kanatların da acıya gömüldüm..
Olsun…Balıklar yüzüyor akvaryumda
dünde yüzüyorlardı.
Zamanın değişken siluetine aldırmadan,
gidişin canlandı benliğim de.
Bir görüntünün yansımasın da
milyonlarca kez dolaştım
ve milyonlarca kez öldüm ben…
Her seferin de adınla, adınla doğruldum yaşama.
Bir bilge gibi ruhumu aradım,
üst üste yığılmış kitapların arasında..
Her seferinde, sana benzeyen kadınlarla
seviştim kitapların dünyasında.
Hiçbiri sana benzemiyordu,
hiç biri sen değildin oysa
Her seferinde
eylülde süzülen yapraklar gibi
uçurumun kıyısın da buldum kendimi,
sınırsız bir acının kıvrımın da
kulaç arttığımı bilmeden,
yıllarca bir milim ilerlemeden
kulaç attım durdum ben
bir görüntünün yansımasında.
İnsan her seferinde
Nasıl bir kez daha ölür,
öğrendim ben
ama vazgeçmedim senden,
vazgeçmedim hayattan..
Bitmez ve tükenmez bir umutla
yönümü her seferin de sana çevirdim.
Üst üste yakılan sigaraların
ve mastürbasyon kokan otel odalarında
aşkından mayalanan dizeler döktürdüm..
Şairler görse, boynu bükük kalır efkardan.
Aşka inananlar görse ceketlerini iliklerler karşısında.
Gözlerin üzerinde gezinmedikten sonra,
dilinde dolaşmadıkça mısralarım
hepsi birer çöp yığınıdır yalnızca..
Sen baktıkça güzelleşir,
sen dokundukça anlam kazanır,
gökyüzünde uçan kuşlar
o vakit bir başka kanat çırpar.
Yoksa neye yarar
sırf soyunu devam ettirmek için
güzel kokan çiçeklerden bahsetmek.
…Balıklar yüzüyor akvaryumda
dünde yüzüyorlardı..
Kaç bahardır,
bahara uzaktan bakarken artık bahar kimin umurundadır.
Çiçekler ve yan yana dizilmiş kelimeler
tek başına ne işe yarar.
Yalnızca sen varken güzeldir,
artık bahar yalnızca senin adındır.
Sen geliyorsun ansızın aklıma,
bahar açıyor yüreğime..
Ruhumun derinliklerine dalıyorum,
mutluluk diyorum o kısa zaman dilimine..
Sen gidiyorsun, ansızın kış geliyor!
Burada, mevsimler yalnızca sana bağlıdır..
Sen gidiyorsun,
kış geliyor ve kar yağıyor romantik olmayan cinsinden.
Yollar kapanıyor,
bu yüzden insanlar ölüyor yalnızlık ağırlaşıyor,
kendi yalnızlığında çoğalarak.
Dostlarım kovuyor eşiklerinden,
bulaşıcı bir hastalık gibi yayılıyor yalnızlık…
Gelmiyor artık yüreğimden,
çiçek toplar gibi umut toplamak,
kelimeleri yontarak şiirler yaratmak
ve yönümü yaşama çevirmek..!!
Sen gidiyorsun,
ansızın pul pul dökülüyor güzellikler.
Aşağılık bir dünya kuruluyor,
çocuklar dileniyor sokaklarda.
Benim yaşamım da
çok farklı sayılmaz onlardan
sevgi dileniyorum ve tutunmak isterken gözlerine
her seferin de
kirpiklerinden düşüyorum
Kelimelerin kılıçtan keskin anlamlarıyla,
ruhumu sah damarından kesiyorum.
Göğe yükselmek isterken seninle,
kelimelerin soyut yalnızlığına gömülüyorum.
…Balıklar yüzüyor akvaryumda
dünde yüzüyorlardı..
Ben bir göz yaşı gibi kayarken yeryüzünden,
gözlerin geliyor aklıma.
Kalem tutan ellerimde
son mısralar dökülüyor kendiliğinden.. Son kez ölüyorum ben!
Ölmek ne demek..?
Bilmiyorum ama görüyorum,
görüyor bu gözler
ölümün çaresizliğini
ve acının şekil değiştirmiş halini,
acının nasıl azraile dönüştüğünü..
Görüyor bu gözler,
ölümden sonrasını da
göremezsiniz artık beni..
Ruhumun şah damarını kesiyorum,
su kadar berrak,
tanrı kadar görünmezim artık ben!!
Devran Yılmaz
5.0
100% (4)