7
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
1223
Okunma

Yağmurlu
Bir akdeniz akşamında kayboluyoruz
Martılar ve ben
Kendi yokluğumun üzerine basıyorum
Çıplak ayaklarımla
Sonra yalnızlığıma ıslık çalıyor sübyanlar
Ben denizlere taş atıyorum
Yıldızları topluyorum geceden
İnce belli kederler geçiyor önüm sıra
Kirpiklerimde
Ağlayan bir kadını susturuyorum
Sonra bir mısra şiir niyetine içiyorum
sensiz bir geceyi daha
Sardunyalar dağılıyor etrafa
Adının geçtiği her satır genzimi yakıyor
Yutkunuyorum en ağır acıları boynuma
Sırtımda kamburu çıkmış bir ihtiyar sigarasını söndürüyor
Çok geçmeden
Yanıklar içerisınde bir kadın oluyorum
Yaşlanmışım meğer
Çok acı
Önünde uzun bir yol
Dik yukarı tırmanıyorum hüzünlere
Yüzümde ki
Bu çirkinlikte ne diye
Geçiyor içimden
Üstüme döktüğüm vişne reçelini hatırlatıyor
Yüzümde ki aynalar...
Ve o beyaz elbisemi
Kaç kere kefen niyetine giydim üstüme hatırlamıyorum bile
Şimdi siz
Saçlarımda ki
Beyazları sormayın bana
Hüzün rengıne boyadım onları çoktan
Ve güldüm bütün gelmişine geçmişine acıların
Gülmek benim en büyük küfürümdür oysa
Anlamak için çok geç değil
Çok ağladım ben
En çokta yağmurlar yağdığında
Seni özledim...
Ölmek mi
Yaşarken öldüm ben
Bir ceviz ağacında tabutum oldu
Papatya bahçelerinde çocukluğum
Oysa ki
Yeni doğmuştum ben
Ağzımda süt kokan bir acıyla
Sonra iki kaburgamın arasında
Büyüdü gençliğim
Sonrasını hiç sornayın bana
Kadın olmak
Düpedüz
Neşter yarası bayım...
Özge Özgen
5.0
100% (24)