0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
580
Okunma
bir sığıntı gibi
yüreğine iltica ettim bir gece
mavi bir okyanusu anımsatıyordun
boğulurcasına en derinlerine daldım kalbinin
sırattan geçer gibiydim
düşsem biliyordum ki öleceğim
yüreğin bir uçurumdu
yüreğinden düşersem
bir ülkeyi yitirecektim
ıs kokulu bir şiir
ve özgürlüğü arayan bir çocuktum ben
üstüm başım sen kokuyor yine
bir şiirimde sensin
bir gülü öldürmek gibiydi
kuru bir göz yaşının
şakaklarında kalan hüznü gibi
korkak bir el geziniyor yüzümde yine
beyaz bir defter yaprağına yazıldım
siyah bir mürekkeple
kalbinin ortasına bağdaş kurmuşum
kör bir düğüm gibi bağlanmışım yaşama
ve kızıl bir karanfilin
göğsümde kanayan serzenişiyim
bir ömrü kanatırcasına
ömrümden ömrüne göçüyorum
saçlarını yüzüme serdim yine
mahzun bir papatyanın
bıçkın sessizliğinde aradım seni
ve bir hançerin yüreğimi deşmesinde
ve bir idam sehpasında
sonra ıssız bir şehirde
illegal bir düşün içinde aradım seni
bir şiirimde sensin
buzdan kaleler gibi göğsümde duruyorsun
güneşsiz, baharsız,
ve paslı bir kapının ardındayım
saçını yüzümde gezdirir gibi
ömrümden ömrüne göçüyorum
ibrahim dalkılıç
15/02/2017
23:05 izmir
5.0
100% (1)