S/af tutmuşluğumun marifeti
Öykündüğüm şiirlerde bir nebze de olsa
Uzak kılındığım kötülüklerinden
Mahir yüreğin de vebali iken
Suskunluğum kadar nazire yüklü
Bir beyite çakılmış yürek çivimde
Ellerim kan revan,
Figan yüreğin söylemediği son kelam.

Yine dünümden uzanan bir rahlede
Baş koymuşluğum ömür denen izlekte
İndirdiğim kepengin yüzü suyu hürmetine aşkın
Bayat ekmeğin tadı
Her halükarda şükür yüklü mizacımın da güncesi
Derman bildiğim bir dizede,
Ferman olduğum bir sevgide
Yine damıtılan bir gölge,
Yaşamanın maharet olduğu bir ikilemde.

Serzenişler asılsız mı ne?
Sözler aşk fukarası,
Gönül aslında sevdanın kralı bir terennüm,
Çiğnediğim lokmada
Başımı çevirdiğim o rotada
Yine iz bildiğim bir surenin de meali
Çatık kaşlı bir selamdan dahi nasiplendiğim,
Asılsız bir tükenmişlikte
Sona meylettiğim.

Bir gizemde tokuşan yüreğin sıfatı,
Bir kelamda mihenk taşı adeta
Edindiğim şu mertebe ki
Kıblemde sureti maneviyatın;
Öncemde saklı tuttuğum yaralarım kadar da
Günahların bedelini ödediğim.

Aşka nazire eden bir feryadım adeta,
Kıvancın tezahürü iken sevdiğim her gölge,
Biraz da çalakalem yaşamayı görev bilip,
Erdiğim sükûtun nakşeden ruhuna,
Sezdiğim yüreklerin de derinine gizlendiğim.

Sair zaman nicedir anlamsız bir yok oluş;
Kem küm eden rivayet yüklü gece
Yine esefle kınandığım o ruh hali.
Demli bir yok oluş mademki,
Nereden nereye sen sefil gönül;
Tok gözlü bir ruhtan arda kalan mı sandığın
Hele ki yitmek bilmez o ilk günkü heyecan?

Mukavelesi bir zehirde saklı,
Riyası yok asla demek olmasa da akıl karı;
İnanmayı seçtim ilk günden beri
Yanıldığımı bildiğim hangi cümleyi
Etmeli ki baş tacı?

Ergen bir yürek her daim sır yüklü mabedin yongası,
Dingin yüreklerden olmayı beceremedim demekse
Yorgunluğun dik alası;
Yine de hüviyetimde saklı beyanım,
Kalburüstü nice cümlede
Anca kala kalır isyanım:
Bir tövbede saklıyım yine,
Rahvan bir yüreğin kayıp selameti,
Andıkça adını mangal yüreğin,
Toz kondurmaz oldu meşrebim.

Döngüde asılı ne çok mahrem gölge,
Sezilerin hikmetinde olsa da maharet
Muktedir bir yürekte emsalsiz iç çekişlerim
Yine sona çeyrek kala ömrün ortası,
Kanadığımdansa kandığım yalanların
Kim bilir kaçıncı dalyası?

Satırlar dolusu mutluluk yine bedeli
Yoksunluk iken ömrün rayici
Belki’lerin de mezarı gömdüğüm her cümle,
Yine bir yürekte bir de surette görmeyi dilediğim
O sukuta rast gelmenin ümidi,
Demli üzünçlerin seyrinde kayıp bir imgeyim,
Sihir yüklü gecede erdiğim hidayeti
Yüklenmişken dünden.