14
Yorum
53
Beğeni
0,0
Puan
1428
Okunma
derin kesikler biriktirdim
hayatın sana çıkamayan yol ayrımlarında anne..
aklım d’üşüyor çaresizlikten bazen
toplasam parçalarımı
buz kesiyor ellerine gri bulutlar yüklenen gölgem..
akibetine mezarlar kazdığım düşüncelerim var bir de
eli ayağı tutmayıp
dili, damağından bağımsız büyüyen..
susuz kalan baharın seyrek saçları dağılıyor hep
ve nereye dönsem yüzümü
sözlerin bittiği yerde başlıyor elem..
kirpiklerimden akıyor ağıdı gidişinin
içimde kızıllı yara sızıları..
bazen anlık telâşelere kapılıp gidiyorum evet
lakin
sanma ki avuçlarımdan siliniyor yüzün..
ay’ın altında mumlar eritip
kanırta kanırta söküyorum yıldızları geceden
gözlerime bakan gözlerini ısıtsınlar diye annem..
zaten
en çok şafak vakti özlüyorum seni..
yılların sensizliğine fırtınalar koparsa da içim
göğsümde uyuttuğum sesini duyduğum an, diniyor sancım..
boğazımın vurdumduymaz hıçkırıklarını bir kenara bırakıp
göğüs boşluğuma dolduruyorum seni..
sen bakma şimdi menzili ıramış hüznüme
öyle ağır aksak ilerliyor ki an
eteklerine tutunamadığımdan, şu gözümün yaşı..
.....
emel güneysu