38
Yorum
52
Beğeni
5,0
Puan
2383
Okunma

her şeye tamahkar kof bir yürekle
aniden çıkı verilince meçhul bir yola
onu bunu hiç beğenmez ki cahilin gönlü
freni patlamış bir araba gibi
durması ne mümkün yalpa yapar sağa sola
uçurumdur sonu istikamette tek yönlü
tutarsız yıllar yontuşda elimizden aldı ömrümüzü
bir tek posamız kalıverdi bize
bile bile her an vakitten makasladık
önümüze çıkan fırsatları
iki avucumuza bile sığdıramadık
kaçtı gitti şükürsüz tüm görkemler
bir tek elimiz de eğer varsa amelimiz kaldı
torba olsa bile büzülmez ki dilin hükmü
boşa konuşup durur fısıl fısıl
kokuşturduk nefse mağlup nefesimizi
tek bir has an bile düşmez payımıza
kaldık mı şimdi hicranlı ağıtların ortasında
el eleydik bir zamanlar şen ve şakrak coşkuyla
pembe hayalleri soluksuz kovalarken
sarınca nankör istemler etrafımızdan
kala kaldık tek başımıza kuşkuyla
duman olup da gitti boşluktaki yüreğimiz
umutlar çekildi dağların ta arkasına
sende koyu verdin ya son ışığımız aniden
karanlıkta gömülü kaldı tüm geleceğimiz
ıslanmak da gitti kökten atimiz
şapşalca nemli kaldık gözyaşı yağmurlarıyla
pişmanlığa sığınıp da ağladığımızı hissederiz
olan oldu artık kaldık zayi olan sabiler’le
şimdilerde de bekliyoruz başımıza düşen taşlarla
şaştık alık alık bakan gözlerle
çok kötü
bir esintiyi bekleyip de dururuz bu günlerde
kancık mı kancık yapısı ile
içimiz dışımız hep Çıfıt tohumu dolu
yüreğimizi hoplatıyorlar varlıklarıyla
sanki kısmetimizmiş gibi
kor bir ateşten
bir gömlek giydirdiler üstümüze
sardılar sinsice dağlarını taşlarını
öz vatanımızın
kefen sizce gömülüyoruz işte
iblisçe çöktüler haçlı dalkavukluğuyla
ezelden beri bu bahtı kara topraklara
uyu yavrum uyu diye diye…
(28.12.2016) AZAP…
5.0
100% (43)