10
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
1156
Okunma

Adsız rabıtam…
Gergefim, sancım, bahtın sancağına
Diktiğim umutlarım:
Münevver bir günce belli ki tek ikbalim,
Sırdaş bir kelam ezelden beri tek tesellim.
Mabedim düşkün ve yorgun sırlara yüklerken fermanı,
Çalamadığım mutluluğun hoyrat imlerine
Takılı aklımın kuru pınarları.
Tefrikası hüzün o köhne aşk’ın,
Meramı saklı bir tehdit adeta
İz sürdüğüm cümlelerin yüzü suyuna hürmeten
Tek sıkımlık bir kurşun aklın firarı.
Tümden geldim günbegün,
Teğet geçti geçeli ırgat sevdaların
Gönülsüz varlıkları,
Bir hücre evinde bastım bağrıma
Sırasız ölümünü kucaklarken
Akıl almaz ifratını, sakil bir darbede
Yüzleştiğim hayatın tüm detaylarını.
Nidaların soluksuz ifşası
O yorgun terennüm,
Batılında ömrün gömmelere mahkûm
Nice kayıp, kaymaların tecellisi
O zeminde son bir dans
Kaderin peçesi karartıya dönüşmüşken,
Kırık bir niyaz yine varlıksızlığın şeceresine
Sığınmak kadar akla zarar.
Mücbir sebepler kadar hazin bir ifşa,
Kerelerle uyutulduğumun sancısı belki de
Kem gözlerde hazin bir isyan,
Sökülen onca taş yerinden,
Savruk nizamlara dikmek kadar da beyhude
Sancağını mabedin.
5.0
100% (17)