0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
560
Okunma
XXVIII
yaz güneşinin kasıp kavuran
keskin haykırışıdır bu
dinle!
yağmur tohumlarının ıssız inişleriyle düşlerine
saçlarımda bembeyaz bir şiir olursun
o yaz sıcağı imgelerden
bakışların ikide bir şah çeker
bir çift tanrı gibi
yine dimdik oturur çene altında ciciklerin
çözülür orada gönlümün kelepçeleri
ve
kızgın çelikler çukurlarda birikmiş sulara sürülür
bu karasevdaların
yaz! gönlüm güneşin o keskin haykırışını
ve dinle!
yağmur sularının sessiz inişleriyle düşlerimize!