Big Bang yani evrenin ilk oluştuğu şartlar, deneysel bir alanda oluşturulacak bu patlamada oluşan parçacıklardan birisi çarpışan atomların içinden geçerek onlara kütle kazandıracak. İşte Cern’de bilimin peşinde koştuğu varsayım. İki milyar doların üzerinde yatırımla yer altında yapılan bir çarpıştırıcı atomları çarpıştırarak big bang olduğundaki şartların minik bir versiyonunu yaratacaktır. Bu çarpışmadan çıkacak varsayımdaki Tanrı parçacığı yokluktaki atomlara bir kütle kazandıracaktır. Peki bu gerçekleşirse İnsan neyi yaratmış olacaktır. Dahası insan o zaman yaratmış olacağından Tanrılık mertebesine ulaşmayacak mıdır? Deneyin sadece maddi açıdan değil manevi açıdan daha büyük anlamı vardır. Geçen yüzyıl Batı uygarlığı tarafından öldürülen dinin yerine böylece yep yeni bir din anlayışı geçecektir. Ateizm. Bu deney sonucunda açığa çıkan parçacıkların kararlı olmayışı deneyi başarısızlığa ulaştırmıştır. Yani onlar orada varlar ama aynı zamanda yoklar. İnsanlık bu var ile yok durumunun aynı noktada olduğunu görmüş böylece Kuantum Düşüncesi ön plana çıkmıştır. Deneyin bir çok versiyonu hiçbir şey değiştirmemiştir. Teorik olarak var olduğu kanıtlanan X Bozonu gözlem yapıldığında değişik davranmaktadır. Bu bilim açısından açıklanamaz durum Tanrının Ölümü Allahın varlığı ve tecellisinin bir yansımasıdır. Bilim şimdi ilk defa sadece kendisinin akıl yoluyla açıklayamayacağı bir durumla karşı karşıyadır. Geldiği nokta saçaklı mantık sonucu bir kısmını açıklayabildiğimiz ama açıklanması için sadece aklın yetmediği bir noktadır. Bilim bu durumu nasıl açıklayacağını bilemez durumdadır. İnsanlıkla bağlarını koparan bu öğreti felsefi açıdan bitik duruma düşmüştür. Hiçbir kanunun olmadığı bu düşünce sistemini açıklamak Batı Biliminin kendisini inkarı anlamına geldiğinden açıklanamaz olarak kalacak, bilim adamları bu deney hiç yaşanmamış gibi kulaklarının üzerine yatacak, tüm bu insanlığın yararına değil de şirketlerin yararına olan düzen yıkılmaması için bilim dünyası yalanların üzerine binalar yapmaya devam edecektir.