0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
798
Okunma
XIX
ozanlar tınılarıyla buruşuklarını ve dertlerini örter
su/sarsın
susuyorsun meleğim
şu gümüş dikenli tel örgüleri içinde mavi gökkuşağının
kendi ateşinde, kavrulup katılaşmış kırmızı/beyaz etler gibi
ne seni tanır adressiz kaçak rüzgârlar
ne de ertelenmiş adressiz kül yığınlarını
şu en hızlı koşulardan arta/kalan yolların çığlıkları
ve boşuna tüketilmiş mavi rengi yalnızlığındaki uzaklıkları
peşinde, avuçlarımızı yaladığımız
o umutsuz sevdaların!
5.0
100% (1)