12
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
1461
Okunma
Kurum bağlamış baca,harlanmayıp alevi,
Geri tepince soba duman basar ya evi
Damarları tıkanan kalbe benzer bir nevi
Yolları tıkanınca kalbi besleyen kanın
Şiddetli basınç ile ipini çeker canın
(Allah korusun)
Aşk da böyledir biraz gönle yol bulamazsa
Toprağına yerleşip kök salıp kalamazsa
Ateşini harlayan ‘’nefesi’’ solumazsa
Gerisin geri teper kılamaz orda karar
Ateşinde yanacak yanık gönüller arar
Hakk’ı zikretmeyenin zordur murat alması
Ancak zikirle mümkün aşkın vuku bulması
Kıymeti bilinmezse kaçınılmaz solması
Su çarkına vurmadan dönmez değirmen taşı
Yağı bitmiş kandilin sönmeye mi; ateşi?
Virane gönüllerde muhabbet kalmaz; göçer
Yâre varmak isteyen takvadan libas biçer
Aşktır ki tecellisi hulusi kalpten geçer
Sözümü iyi belle; derdi maşuk olanın
‘’Sözü yâr, nefesi yâr’’ değeri yok kalanın
Demedim mi de gönül; önce sadakat lazım?
Ritmi bozuk çalarsın sazına gerek nazım
Söylemekten usandım bu kaçıncı ikazım
Aşk kadrini bilmektir bilip de gözetmektir
Gayrısı boş lakırdı boşa söz sarf etmektir
Uzanıp yârin eli vursun bağrına nişan
Deminden sızıp sürur kılsın zamanı zişan
Hu Hu’lara karışsın dergahında dervişân
İçli içli ağlasın yaksın cefayı çile
İster yansın, isterse; çevirsin yakıp küle
Varsın iflah olmasın, hiçbir şey etmesin kâr
Yaksın sineyi derdin yaksın ah yaksın ey yâr!
25 Kasım 2016