Girme gönül kapımdan eğer ellerin boşsa
Getir bir tutam sevgi veya şefkat suyundan
Gönül başka ne ister sevilen eğer hoşsa
Gözlerimi sulandır öp de sevda kuyundan
Gözü pek martıların ayağında ki kumum
Görüş günü bekleyen hapiste ki mahkumum.



Gülmeye hasret kaldı dudağım da ki benim
Göstermem hiç kimseye gözümde ki yaşları
Günahımı yüklenip alır benden gidenim
Görürse dökecektir eteğinden taşları
Girilmez dehlizlere girdim elim de bir mum
Görüş günü bekleyen hapiste ki mahkumum.



Gidilecek yollarım kar yağmadan kapandı
Galiba kader beni o gönüle hapsetti
Gül dalında kızardı bülbül o yüzden yandı
Gazel düştü toprağa hasretlik cana yetti
Gah özleme boyandım vallahi de masumum
Görüş günü bekleyen hapiste ki mahkumum.



Gam yüklendim sırtıma bırakacak yerim yok
Gem vurdum özlemime şahlansa neye yarar
Güzel bir çift söz için yalanlara karnım tok
Geçit vermez dağ gibi içimi sisler sarar
Günaha alıştıran zehirli bir zakkumum
Görüş günü bekleyen hapiste ki mahkumum.



Ayvazım DENİZ