(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
bu sözlerin üstüne söz bulamadim siirinizde anlattiginiz temayla ilgili o kadar cok madur var aslinda sairem bence bunlari degistirmekte biraz biz kadinlarin elinde diyorum saygilar sunuyorum .
sessiz kalınamayacak kadar duyarlı içli ve insanı içinden yaralayan dizeler bir iki kelam edelim şairin müsaadesiyle
önce yıllar önce okuduğum ve arşivime aldığım bir yazıdan alıntı yapacağım yazarının fikrini çok tasvip etmesem de hak olanın ve hakkı söyleyenin çok fazla önem vermem diline dinine ve rengine aslolan insandır insan olmaya çalışandır bizim nezdimizde
niye öldürürler kadınları? neden ırzına geçildiği için hamile kalan on beş yaşındaki bir kız çocuğunu öldürürler mesela? sanırım buna hiç düşünmeden verecekleri cevap, "kadın namustur" olacaktır. "kadın niye namustur" diye sorarsanız bunun cevabını o kadar kolay veremezler. biraz şaşkınca yüzünüze bakacaklardır, çünkü bunun asla sorulamayacak kadar ortak kabul gördüğüne inanırlar. onların yerine ben söyleyeyim. çünkü kadın erkeğin çocuğunu taşır. onu "namus ve sadakat" sembolü yapan budur. eğer bir soru daha sorarak devam ederseniz tuhaf bir yere doğru ilerler "kadın, namus" ilişkisi. niye hamile kalmak, erkeğin çocuğunu taşımak kadına "namus ve sadakat" sembolü olmayı yükler? bence, işte tam da burada kadın cinayetlerinin ana temasıyla karşılaşırız.
namusun altından "para" çıkar. hayvanların öldürmeyip de insanların öldürmesinin ana nedeni, hayvanlar dünyasında olmayan paranın insanların dünyasında olmasıdır. erkek, çocuğunu taşıyacak kadının "namuslu ve sadık" olmasını ister. çünkü parasını o kadının taşıdığı çocuğa bırakacaktır. "kendi" çocuğuna miras bırakmak ister. bundan emin olmalıdır, aksi takdirde kandırılmış olur. sadakat, erkeğin mirasının garantisidir.
peki, kız çocuklarını niye öldürürler? neden ırzına geçilen ya da sevdiğiyle kaçan bir kızın cezası ölümdür bu ülkede? çünkü kızlar para eder. "karının doğuracağı çocuğun babasının sen olduğunun garantisini sana bakire bir kız sunarak veriyorum" demenin bir fiyatı vardır. "başlık" parası derler adına da. para etmeyecek kızları öldürürler. bu "para cinayetinin" adını "namus" koymanın da birçok faydası vardır. kendi kızını ya da kardeşini öldüren erkek, satılacak diğer kızlara gözdağı verir ve onların "para edecek" biçimde kalmalarını sağlar ama asıl önemlisi "kendi kızını" öldüren biri, bu ortak yalan yüzünden "namuslu" bir adam olarak tanınacaktır. üstelik sadece katil değil, bu anlayışı destekleyen herkes de "namuslu" olacaktır. önlerine bir "namus" perdesi inecektir. o perdenin arkasında istediklerini yapabilirler. başkasının hakkını çalabilirler, dolandırıcılık yapabilirler, tembellik edebilirler, yalan söyleyebilirler, kendilerinden daha güçlünün önünde hiçbir utanç duymadan eğilebilirler. her şeyi yapabilirler. zavallı kadınlarla kızlar üzerinden sağladıkları "namus", onların her türlü namussuzluğunu saklayabilir artık. endişe edecek bir şey yoktur. dünyaya bir bakın. en fazla kadının öldürüldüğü ülkeler, hırsızlığın, yolsuzluğun, alçaklığın en fazla olduğu ülkelerdir. eğer bu ülkelerde erkekler "kadın öldürecek" kadar namuslarına düşkünlerse ahlaksızlık neden böylesine yaygın? neden "kadınları öldürecek" kadar "cesur" erkekler bu ülkelerde fikirlerini bile söyleyemezler, kadın öldürmeye gelince patlayan cesaretleri neden daha güçlü birini görünce ortadan kaybolur? neden namuslarına kadın dışında hiçbir yerde düşkün değillerdir? çünkü mesele namus meselesi değildir.mesele para meselesidir. kadın sadece "alınıp satıldığı" ülkelerde erkeğin "namusu" olarak görülür. namus, insanın yaptığı iştedir. işini kötü yapan, başkalarının hakkını yiyen bir erkek, karısı ya da kızı dünyanın en sadık, en "namuslu" kadını olsa da namuslu olmaz. ben, kadınların "namus" sembolü kabul edildiği toplumlarda erkeğin namusundan kuşku duyarım. kendilerini kadınların arkasına saklarlar çünkü. kendi namuslarıyla, dürüstlükleriyle, işleriyle, ahlaklarıyla çıkmazlar ortaya. her türlü desiseyi, alçaklığı, haksızlığı, korkaklığı kadınların "namusunun" ardına gizlerler. öyle insanlar var ki kendi ahlaksızlıklarını başkalarının üzerinden perdelemeye çalışan insanlara vicdan yapıp onları dolandıran binde birini anlatsak her neyse doğaya bakın hayvanlara hiçbiri kendi gücünü bir dişi öldürerek göstermez. ve hayvanlar kızlarını satmazlar. onun için de kızlarını "namus" için öldürmezler. bir toplumda kadın "namus" için öldürülüyorsa dikkatle bakın, orada iki şey görürsünüz, kızlar para karşılığı satılıyordur ve o toplumda yolsuzluk, haksızlık çok fazladır. kadın, erkeklerin ahlaksızlıklarını ve korkularını saklayan bir perdedir. o perdeyi cinayetlerle örüyorlar.
küçük kızları öldürüyorlar. zavallı kız çocuklarını sokaklarda vuruyorlar. kavruk bedenlerini kaldırımların üstünde bırakıyorlar. "namus" için diyorlar.belki gerçekten de inanıyorlar buna. kadına "namus" diyen geleneğe tapınıyorlar. o geleneğin altında para yatıyor. kaygan, kaypak, kanlı bir para. ve bunun adına da töre derler hayvandan bile aşağı olan pislikler ve sadece ahlaksız toplumlarda kadınlar "namus" adına öldürülür
biraz alıntı biraz da alınganlığımızın bu düzen tutmaz gidişin özeti bir yorum oldu çok uzattık affola :) böyle kalemleri gördükçe karanlığın üzerine daha büyük bir cesaretle yürüyoruz eyvallah şair o engin cesur yüreğinize en içten saygı ve sevgilerimle
Töre cinayetlerinden hareketle ve terörizm üzerinden "törerizm" vurgusu yapılması mükemmeldir
Törenin hakim olduğu sosyokültürel yapılar enteresan biçimde dini de ikincil görürler
Dinimiz Allahımız deselerde bu kavramların yüceltilmesi semboliktir aslında
Kadının kutsiyetinden en çok dem vuran yapılar kadını en çok aşağılayan sözcükler sarf ederler
Kadını zeka ve akıl yoksunu ilan ederek kendi aptallığını, ahmaklığını gizleyen çok erkek var toplumda
Kendisi zeka, akıl parametrelerinde vasatı aşmayan erkekler kendi seviyelerininde altında kalan -kuşkusuz eğitimsizlik payı dairesinde- kadınlar üzerinden genel kadın kavramlaştırmasına salvo atışlar yaparlar
Yıllar önce aynı zamanda tıp doktoru bir insanın kadının aklı kara tavuğun aklı kadardır kara tavuksa tavukların en akılsızıdır dediği aklıma gelir
Doğunun bir köyünde doğup yetişmiş bu insanın benliğine serpilmiş değerlerin etkisini tüm eğitim öğretim ve hatta İstanbul'da geçen çalışma hayatı silmemiş, silememiş bile
Kıymetli sayfa sahibi Ayvazım Deniz hocamın salt kadının değil erkeğin eğitimi vurgusu işte bu yüzden kritik eşik ya
Birde hocam günümüz modern kent toplumunda da eski çağlara oranla kadın cinayetleri arttı sanki
Bunu da ben erkeğin, geleneksel bir yükleme dahilinde güçlü bir varlık olduğu imgesiyle yaşam içerisinde böyle bir gücün olmaması arasındaki paradoksun meydana getirdiği basınç farkında arıyorum, deyim yerindeyse iç basınçla dış basınç arasındaki nisbetsizlik erkeği de eziyor aslında
Gelenekçi olmak geleneğin özünün, safiyetinin yitip gittiği modern toplumda kendini gösteriyor,
Beş yüz sene, bin sene önceki toplum sanayi ve teknoloji etkisiyle erozyona uğradı, uğramaya da devam ediyor
Dolayısıyla gelenekçilik geleneği yaşayamayan insanların ideolojisi özünde
Çünkü insanlığın geldiği nokta hayatı eski zaman kalıplarının dışına çıkardı
Mazinin kendisini iktisadi, siyasi, toplumsal, kültürel, felsefi, dini, ahlaki, hukuki her cephesiyle bir bütünlük içerisinde teori ve pratikte ortaya koyabildiği çağlarda kadın erkek ilişkileride daha sağlıklı bir zemine sahiptir bence
Ne zaman ki eski çağların ekonomik, politik, toplumsal, hukuki zemini kayboldu o zaman mazicilik bir ideolojik hastalık halinde peyda oldu kanımca
Nihayet
Gerek şairimize gerekse değerli yorum sahibine teşekkür ediyorum...
Bu güzel ve doğru tesbitlere gönülden katılıyorum.
Din deyince de akla hemen kadın gelir ne hikmetse.. İlk sorgulanan kadındır.. Hemen kapanması gerekmektedir. Sanki din sadece kadınlar içinmiş gibi. Ben sadece yazıklar olsun böyle zihniyetlere diyebiliyorum. Keşke bunu değiştirmemizin bir yolu olsaydı.. Sadece kız çocuklarını okutmak yetmiyor erkekleri de eğitmek gerekiyor bana göre.
Töre cinayetlerinden hareketle ve terörizm üzerinden "törerizm" vurgusu yapılması mükemmeldir
Törenin hakim olduğu sosyokültürel yapılar enteresan biçimde dini de ikincil görürler
Dinimiz Allahımız deselerde bu kavramların yüceltilmesi semboliktir aslında
Kadının kutsiyetinden en çok dem vuran yapılar kadını en çok aşağılayan sözcükler sarf ederler
Kadını zeka ve akıl yoksunu ilan ederek kendi aptallığını, ahmaklığını gizleyen çok erkek var toplumda
Kendisi zeka, akıl parametrelerinde vasatı aşmayan erkekler kendi seviyelerininde altında kalan -kuşkusuz eğitimsizlik payı dairesinde- kadınlar üzerinden genel kadın kavramlaştırmasına salvo atışlar yaparlar
Yıllar önce aynı zamanda tıp doktoru bir insanın kadının aklı kara tavuğun aklı kadardır kara tavuksa tavukların en akılsızıdır dediği aklıma gelir
Doğunun bir köyünde doğup yetişmiş bu insanın benliğine serpilmiş değerlerin etkisini tüm eğitim öğretim ve hatta İstanbul'da geçen çalışma hayatı silmemiş, silememiş bile
Kıymetli sayfa sahibi Ayvazım Deniz hocamın salt kadının değil erkeğin eğitimi vurgusu işte bu yüzden kritik eşik ya
Birde hocam günümüz modern kent toplumunda da eski çağlara oranla kadın cinayetleri arttı sanki
Bunu da ben erkeğin, geleneksel bir yükleme dahilinde güçlü bir varlık olduğu imgesiyle yaşam içerisinde böyle bir gücün olmaması arasındaki paradoksun meydana getirdiği basınç farkında arıyorum, deyim yerindeyse iç basınçla dış basınç arasındaki nisbetsizlik erkeği de eziyor aslında
Gelenekçi olmak geleneğin özünün, safiyetinin yitip gittiği modern toplumda kendini gösteriyor,
Beş yüz sene, bin sene önceki toplum sanayi ve teknoloji etkisiyle erozyona uğradı, uğramaya da devam ediyor
Dolayısıyla gelenekçilik geleneği yaşayamayan insanların ideolojisi özünde
Çünkü insanlığın geldiği nokta hayatı eski zaman kalıplarının dışına çıkardı
Mazinin kendisini iktisadi, siyasi, toplumsal, kültürel, felsefi, dini, ahlaki, hukuki her cephesiyle bir bütünlük içerisinde teori ve pratikte ortaya koyabildiği çağlarda kadın erkek ilişkileride daha sağlıklı bir zemine sahiptir bence
Ne zaman ki eski çağların ekonomik, politik, toplumsal, hukuki zemini kayboldu o zaman mazicilik bir ideolojik hastalık halinde peyda oldu kanımca
Nihayet
Gerek şairimize gerekse değerli yorum sahibine teşekkür ediyorum...
Bu güzel ve doğru tesbitlere gönülden katılıyorum.
Din deyince de akla hemen kadın gelir ne hikmetse.. İlk sorgulanan kadındır.. Hemen kapanması gerekmektedir. Sanki din sadece kadınlar içinmiş gibi. Ben sadece yazıklar olsun böyle zihniyetlere diyebiliyorum. Keşke bunu değiştirmemizin bir yolu olsaydı.. Sadece kız çocuklarını okutmak yetmiyor erkekleri de eğitmek gerekiyor bana göre.
Yıllaaaarrr yıllar önce Maslakta bulunan kız öğrenci yurdunda Taciz ve tecavüzün önlenmesi için gece ve gündüz çevresine Polis devriyesi konulması kararı alınmıştı! O zamanın Hürriyet Gazetesi haber başlığı!!!O Polisler erkek değil mi??? Yazık çok yazık! Hiç bir şekilde hiç bir canlıya güvenememek çok kötü! Cinsel tecavüz ve tacizin erkeği kadını mı var mış? Nice zavallı erkekler ile karşılaştım kendisini o isteklerden kurtaramamış, nice kadınlar tanıdım o isteklere boyun eğmemiş! Cinsel Sapıklık evrensel bir olgudur. Bu işin din ile toplum ile hiç bir alakası yoktur. Bu pislik işleri de belli yerlere çekmek esas sapıklıktır. Tabii ki Toplum bilimcisi değilim, Psikoloji alanında ihtisas yapmış ta değilim! Bu sorunun aşağılık kompleksi ve kişinin o anki psikolojisinin de bu işlerde büyük etki olduğunu anlarım. Şiiriniz günümüzün konusuna çok yakışmış. Ancak içerisinde geçen ve Kanunu temsil eden kişilerin o hükümleri uygulayışı ile alakalı anlatılan öcü olmasını hazmedemedim. İyi o zaman herkes kadın olsun da o şekilde karar versinler! Sanki kadınların arasında o sapıklığı yapacak olanlar yokmuş gibi. Haaa yanlış ta anlaşılmasın sakın! Kadın erkek ayrımcılığına karşıyım. Şu kesim eziliyor bu kesim hükümran laflarına gıcık oluyorum. Her insan her istediğini o toplumun müsaade ettiği şekilde yasalara bağlı kalarak yaşaması taraftarıyım. Deniz kardeşim konu güzel ve anlatım da bazı yerlerine katılmasamda hoş. Yürek sesin daim olsun inşallah. Selam ve saygılarımla.
Hocam onlar öcü değil elbette ama erkekler.. Ve erkeklerdeki bakış açısı o tür kızlara ya da erkeklere bakış açısı malumdur. Hiç kimse neden diye sormaz sadece suçludur onlar.. Hapislerin çoğunda bu tür tecavüzcüler gebertilir.. Neden sizce? Kanun koyucuların yapamadığını olayları kendine yediremeyen yürekli adamlar yaparlar da ondan. Teşk. ederim Hocam bu içten yoruma.
Hocam onlar öcü değil elbette ama erkekler.. Ve erkeklerdeki bakış açısı o tür kızlara ya da erkeklere bakış açısı malumdur. Hiç kimse neden diye sormaz sadece suçludur onlar.. Hapislerin çoğunda bu tür tecavüzcüler gebertilir.. Neden sizce? Kanun koyucuların yapamadığını olayları kendine yediremeyen yürekli adamlar yaparlar da ondan. Teşk. ederim Hocam bu içten yoruma.
Ne diyim bilemedim ki. bir şeyler karaladım ama vazgectim sonra şiir bu en nihayetinde ağır ama çok ağır bir drama gjhi en azından şöyle diyebilirsin sabahları okumayınız. güzeldi kardeşim saygılar.
Sayfadan çıkmadan önce şöyle okkalı bir şiir okuyayım dedim. Severek ve haz duyarak serbest bir şiir okumanın huzuru içindeyim. Tebrik ediyor selamlar sunuyorum...
Gerçekten çok güzel yazmışsın kadının yalnız bırakılmışlığını.. Son günlerde kalkışılan sözde çocuk yaşta evlilikler içinmiş yalanını da içinde barındıran kanun yapılmak istenen tecavüzcüsüyle evlenmek zorunda bırakılan kız çocuklarının durumunu.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Şiirin sahibi
Cevap Yaz
