18
Yorum
55
Beğeni
0,0
Puan
1197
Okunma
ismini sayıklarken us’um
suskun çığlıklar demliyor göğsümün duvarları
ayak uçlarıma düşen yaralarımın kabuklarını koparsam
bileklerim taşıyor yokluğunca
kalbimin yorgunluğu hafif kalıyor
aklımı ağlatan, ağır cümleler arasında
her gece
birikmişliğin sancılanıyor sol yanımda bir yerde
nefesimde çivilenen sensizlik
avazsız bıraksa da sözcüklerimi
hissediyorum gözlerinin nemini yüzünde
ve
iliklerime kadar üşüyorum o vakit
her gece
uğulduyor içimin sesleri sen boyunca
uzanıp tutsam ellerinden diyorum
sayfalar dolusu yazdırıyor ellerin bana
...
ve sonra
boş duvarlara çarpıyor harfler
çünkü ellerin önceki zaman
ellerin geç(e)meyen an
ellerin hiç benim ol(a)mayan
emel güneysu