’

’’Bir İstanbul düşlerim’’
Kapısı herkese açık
bin parça olur çalışan insanlar
bir yudum ekmek için
bir damla su gibi
günün ayazını içine çekerken
nasıl inciniriz...

nice açlar görürüz
işsiz güçsüz dolaşan ayaklar
Galata köprüsünde İstanbul’un
nasıl üzülürüz...

sabahın seherinde
gecenin siyahında
kapkara bulutlar ardında
mum ışığı sisli odalarda...

Muhteşem görüntüsüyle dimdik duran güzel camilerimiz
insanlar huzur bulur ezan sesleriyle
güne umutla bakarken
bir İstanbul sevdasında...

balıkçı kayıkları dans eder
denizin üzerinde sessizce avlanırken
salınır bir tarafta haliç, boğaz köprüsü
İstanbul’un tarihi yazılır güvertelerde
martılar engin nağmeleriyle...

gözlerime uzanır mavi deniz
göz kırpar ilgi ile sevgimiz
hala değişmez muhteşem güzelliği
kollarımla sararım kız kulesini
ilk günkü gibi durur sevgi dolu bir aşkla
sıralı adalarında dolarım boynuma yeşilinde yosunlarını
özlerim yüzüme vuran tunca benzer serin rüzgarlarını
biriktirdiğim içimdeki aşk tutkularımı...

bir tarafta boğazın altın gerdanı
iki köprüsü gönülleri usanmadan bağlayan
dalgaları kovalar sıradan vapurları
dolaşır insanlar balık tutanlar galata köprüsünde
nasibini kovalar kuşlar güvertesinde...

büyük ticari gemiler demir atmış durur
uzağında sıra bekler ağır tonajıyla
incisiyle süsler kıyılarını İstanbul’un...

herkese gönülden kapısı açık
asırlardır bir sevda şehri
gez de gör İstanbul’um

Behçet Bük 1609/19.11.2016/00.30’’