7
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1260
Okunma

Kül ve duman
Hasretle sarmaş dolaş
Her seferinde yaşanmamış gibi
Silbaştan tekrarlanıp duran
Kayıyor hangi yıldıza koşsam.
Bulutlar ağlıyor yine bu gece
Sulamak için bütün harap yerleri.
Uçurum, uçurum üstüne
Atıyor çığlığını en derin
Hıçkırık halinde
Bazen
İki kıyı buluşuyor yüreğimde
Su verir gibi çöle
Söylüyor yağmur gökleri
Göğsü inip kalkıyor dağların
Telaşlı bir haberci gibi
Sinemde küt küt
Gönül sesi
Geldi en ince dala düştü
Bastırırım kalbime
Göğüsleyemedim rüzgârı
Hayat mı zor
Yoksa biz mi yaşamasını bilemedik
Kelebekler...
Ah kelebekler...
Gögsüme çarpıp ölecekler.
Sevil Kutlu
5.0
100% (4)