1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
504
Okunma
Saat 10.40
Günüm ;
Kadıköy vapurunda,elimdeki bardağın tütsüsüne dalıp gitmiş bir şekilde seyrine devam ediyordu
Hava kapalıydı
Geceden kalma bir yağmur,sokaklara adını yazdırmıştı
İçi doluydu vapurun
Hava soğuk ya,
Kimsenin dışarı çıkıp,martılara simit atmaya cesareti yoktu
Kimse martıları düşünmüyordu.
Vapurla yarışırcasına,kanat çırpınışlarına şahit olabiliyorduk sadece
Kimimiz yalnız,kimimiz başını yaslayabilecek bir omuzla devam ediyordu yolculuğuna
Elimizde çay,ağzımızda donuk bir buğu..
Kulaklığı takıp müzik dinlemek,doğaya ihanet olurdu
En hırçın dalgayı bugün koparmaya ant içmiş gibi bir zelzele yaşattırıyordu bizlere
Yolculuğun sonlanacağını işaret eden Haydarpaşa garı göründü sise bulanmış pencerelerin ardından
İçimde bir burukluk
Garın önündeki kara tren gibi,zifiri bir geçmişe yolculuk..
Saniyeler dakikalara yetişmeye çalışırken pürüzlü bir ses yankılandı iskelede durarak
İçindeki nefreti kusar gibi,bir bir gölge oldu bu müstesna kalabalık
Herkes herşeyi planlamış gibi
Hangi kafeye gidilecek,hangi arkadaşla buluşulacak,hangi kitabevinden kitap alacakları belliydi sanki
Bir ben...
Bir ben rotasız geziyordum Moda sahilinde
Semtlerin bir mevsimi olsaydı,
Kadıköy’e Kasım yaraşırdı
Kasım kadar soğuk.yılgın ve kalabalık..
SANİYE SAV
5.0
100% (2)