3
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
2100
Okunma

Gözlerinden aldığım ilhamla mavisine şiir yazacağım dünyanın
Ne çok sevda söylemi duydum vaktin kısık sesinde
Ne çok şarkıyla şifalandı ruhumun hasta yanı
Rahmet bildim üstüme dökülen yağmurları yağmasa da Eylül, Ekim ve dahi Kasım ayı
Her gördüğüm düşü hayra yordum korkmadım ne mevsimi hazandan ne her zerremi üşüten kıştan
Sorgulamıyorum vardır Rahman’ı Rahimin bir ayarladığı
Zaten düşe sardım hüzünlü akşamları
Ne çok ilham aldım sevda yanığı türküleri dinlerken
Hani birde ellerin vardı dokunamadığım bulutlar gibi pamuk
Uğrunda öleyim derken lisanı halin bin hâr’a yandı iç yerim
Ne oldu ki böyle şiirler yazıyor oldu kalemim
Ben böyle bilmezdim sevdayı Cennetle Cehennem arafında bir haldeyim
Ne gidebiliyorum kentinden ne kalabiliyorum bende
Şu ufkumda sıralanmış dağlar var ya
işte öyle heybetli bir manzaradan yazıyorum
Yolcuyum bende her ölümlü gibi dünyadan geçiyorum
Benimde med cezir hallerim var
Ama âşk deyince yüreğe
çırpınıyorum bir üveyiğin kanadında
Bende susuyorum sahrayı çölde Mecnun misali vahayı serap gibi salınan Leylaya
Bir iflah olmaz haldeyim beni bir sen anlarsın bilirim
Menzilim Temmuz yanığı bir hâl
Adını sığdıramadım ne yerlere ne göklere
Toprak gibi mütevazi, gök mavi kadar engin
kadraja sığmıyor bana bıraktığın resmin.
Bakıyorum kainata tefekkürde halim
Ağaçlar Allahuekber edalı dilimde tekbir
Bir Rabbi zikrediyorum, birde sen oldun virdim!...
Nuray AYHAN... Bir yol güncesi 6.11.2016
5.0
100% (7)