bazı cenazeler düğünlerden daha zevkli olabilir......



çağ atlayan sadece atlardır
tohumun dağarcığında sisli bir imkan
kainat diyelim şimdilik, ağzından vurulmuş bir fil
ne kadar değer katıyorsa doğana
ağrıyan başın iltihaplı başın,ters dönmüş başın
çektir gitsin başın
arzuhalcide unutulmuş iki konsey açacağı
ama terk edilmiyor işte bazı kitaplar ve birinci baskı tanrılar
aklının estetik güdüsünü,
gerilemiş bir toplumum ağznın apandisinde
fiziken imkan var mefhumunda yer ve koltuk sayısı
kırılmış olsa da cam kenarı inandığın tıp ve sanatsal kadavra
ağzımı bilmiyorum hiç ihtiyacım olmadı
seni öpmek dışında
öpüldüğünün kanıtıdır ağzımın ricası
minnetin döşeğinde osmanlı saltanatından beri
ters dönmüş kelebek
doğuştan eş cinsel bir ödev
çalınabilir çalgılar arasında
ruhsatı geciktikçe geciken boşalma
terliyim, kanlıyım , canlıyım, tütünlüyüm
düşün göbeğinde modifiye arım
yüzünde çatlaklar var
bu büyük depremin entelektüel artçısı
yüzünde çatlaklar var
yüzünde deliler var
suyun algısı etin düzüşmesiyle bozuluyor
iyi bir evlat olamadım ama
iyi bir uçak olmak için çok geç değil


kendi haline kalıyor benlik,
dayak yedikçe duvarlar
daha efendileşiyor rene magritte
kendi bedenin geçmişinin korkuluğu
kargalarla aranı iyi tut
çünkü aklının tek konuşabilen kuşudur karga
cansız yerde yatıyor halı
üstündeki kan lekesi
kesinlikle sana ait,
kanın, notası tutmayan ezgi,
bir teli kopuk çello
bir teli kopuk insan gırtlağı
kanın batırıyor yeni aldığın elbiseni
kanın kirletiyor duvarları,
duvarları tahrik ediyorsun
ayıp
yapma
yavaşça nabzın 12:24’ü gösteriyor
çoktan geç kaldın bile
sevgilinin ayaklarını öpmeye,
ejderhalar yeryüzünde silindiklerinde
kaybettiler tanrı inancını
ateşi düşmeyen insanlara inanıyorlar
onlar sana inanıyorlar
onlar bir tek sana inanıyorlar
bir tek onlar sana inanıyor
onlar artık yoklar
ateşin 40’ı gösteriyor
kırk senin için sadece elektrik faturası birimi
anlamıyorsun
tırnaklarının arasından dökülmeye başlıyor
sevdiğin film adları ve soyadları
sevdiğin kadınların etleri dökülmeye başlıyor
az önce işediğin aynanın üstüne
amuda kalkmış bir ayna
ne kadar gerçekçi kusarsa üstüne
öyle karşılık veriyor sana
geçmişinden kurtulmuş atların özgürlüğü
geçiyor üstünde cinler göğüslerinde terazilerle
geçiyor üstünden
yavaşça doğruluyorsun
kaburgaların arasında temalı amatör karalamalar
omurundan aşağı akmaya başlıyor
kuyruk sokumunda toplanıyor bazı kadınların elleri
ve çirkin yüzleri
dışkın da birleşiyor beyinleri
iç organlarını çok daha net görebiliyorsun artık televizyonun yansımasında
hiçbir kanal net çekmiyor
damar kanalların kadar
tazyikli bir yumruk olsa da yesek şimdi
yanına da bir soğan kırdı mı
omurilikte olur
ayılabilirsin şimdi
gözlerini açmalısın
gözlerini açık tutmalısın
bizimle kal
bizimle kal
oda dönüyor
oda geldiği önceki eve dönüyor
oda yok
artık oda yok
cesedini saklayacağın bir yer yok
cesedini bulduklarında kesin seni yargılarlar

suçu aynaya at
at suçu aynaya
nasılsa
sadece atlar çağ atlar
sırtlarındaki dev aynalarla..


görüntü yok
ceset yok
yerdeki kan izleri yok
oda yok
sen yoksun
ayna kapalı
açma kapama tuşu da yok....