1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
779
Okunma
Sen bir ince dalsın, bense sonbahar
Bir kırağı olup düştüm canına
Estim deli deli, zamansız rüzgar
Sonra usul usul girdim kanına
Gözlerimde ışık bahardan kalma
Avuçlarım terli yaz sıcağından
Bu yalancı bahar, sakın aldanma
Henüz kalkıp geldim kış kucağından
Toprağım çoraktır, yaprağım sarı
Sarılığa merhem olmaz sarılmak
Sürgün veriyorsam böyle yukarı
Nedeni bir ömür kuytuda kalmak
Sonbaharın bir adı da vedadır
Baksana özlemden çatlamış narda
Bir kuru dal istediğin yerden kır
Tutuştur ocağı yak gitsin harda
Düşmüşsün bir kere sen salıncaktan
Kimse götürmez de seni attaya
Ha soğuktan yandın, ha da sıcaktan
Ne yana el atsan bir yalçın kaya
Kuşlar gitti, kışlar bekler kapını
Bütün sesler kulağında avazdır
Meğer hayatın da kaybolur kını
Elinde kalacak bir kırık sazdır
Vur mızrabı sonsuzluğa inlesin
Sakın ha yakana beyaz gül takma
Ovalar dinlesin, dağlar ünlesin
Topla göçünü de, bir şey bırakma
Hayrettin YAZICI
]