0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
790
Okunma
Ölüm güneşine dokunuyor gözlerinden
aşk diyorum ben aşk!
Sevda aşka küsüyor
Yazdığım şiirlerin alın yazısından tanıyorum seni
yazdıklarım olmasa küçük bir yoklukta
büyük bir aşkın intiharını güneşe feda edeceğim
Yürüdüğümüz sokaklarda bir yürek
bir çocuk ağlıyor
masallarda çocuklar ağlar mıydı ?
Ellerinden bir umudu
bir yutkunuşu evimizin çamurlu bahçesinde
papatyalarla baştan aşağıya masal yapıyoruz
Masal cepleri yokluk içinde bir kız çocuğu
annesinden aldığı saçlarıyla
Tüm renkleri kendisine düşman ediyor
mağrur tavırlarıyla gozlerime baktığı an
o an hayaller canımı acıtıyor
bir insan hayallerle kanıyor
kanıyor ve birden bir iç çekiş
bir yutkunma
ölümü daha da ağırlaştıriyor
Ah gökyüzüm!
seni tanittiğim bu karamsar adimla(Muhal)
adindaki mükemmelliyeti siliyorum artık
şimdi bir rüyanın beyaz ayrılıklarından
siyah yollar çizerek
sakallarimi dünyamdaki cennetine bagisliyorum
al kokum senin
iki kelimeden yola cikan bahtim,
seni seviyorumlarda takılı kalan dilim senin
tek bildiğim iki kelimeydi senin hayatında
seni seviyorum
Seni seviyorum
Seni seviyorum senin.
Sen susarken batıdan
ben doğuda donmak üzere olan uykumla geliyorum
beraber uyumaliyiz bu askin kıyısında
Güneşin sarisini içime mihliyor adın
yazıyorum da
yazmak niye geçmişin kırgın sonunda
yeni bir geleceğin adımlarını geçmiş zamanlara dokunduruyor
ve birden bir kaybediş
ve bir unutusla susuyorum
Ordasin biliyorum
Suskularda
suskularim da senin.
Var gitme bir ayrılık daha yazmayalım kağıda...
5.0
100% (1)