2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
648
Okunma
yokluğun parmak uçlarıma
ve saç tellerime işledi apansız
içim bir serçe ürkekliği kadar korkak
ve ihtişamlı tuzaklar kuruluyor yokluğuna
barikatlar ard arda sıralanmış beynimde
ve ben sana geliyorum
son cehennemi yaşarken içim
duvar diplerine sıralanmış bir papatyanın
son yaprağına sarılıyorum
boynuna sarılır gibi
içim ürkek bir serçenin sessizliği kadar
ve yağmalanmış bir şehir kadar boş
ve üşüyorum
yokluğun kılcal damarlarıma kadar işlemiş
umutlarım sende saklı biliyorsun
esmer bulutların ağlaması kadar hüzünlüyüm
toprağa yaklaştıkça
sana daha çok hasret yaşıyorum bu dünyada
sonra saçlarına dokunmaya korkuyorum
yüzyıllar boyu acı yaşamış saçların
ağıtlar görmüş
ölümler
ve yaralanmış
öpsem geçer mi bilmiyorum
ama içimden öpüyorum
bir şiirin kalbini öper gibi
sanki bir boşluktayım
elini uzatsan elimi tutacaksın
ve beni bu uçurumdan kurtaracaksın
hiç yokluğun bu kadar üşütmemişti
içimde sanki bir fırtına var
ve ben içimden sana tutunmaya çalışıyorum
ibrahim dalkılıç
10/10/2016
20:10 izmir
5.0
100% (2)