Ve bir gün gider birileri,
ayaklarının altında eze eze yaşanılmış günleri..

Gider....
Aglamadan,aldırmadan,ardına bile bakmadan...
Gider....
Zimmetine geçirerek bağrımızdaki son sevişleri...

Sonra bir yerde Ferdi Tayfur çalar...
"Hani en sevdiğini kaybettiğinde,
için yanarrr yanarr yanaarr..."
Sonra Ahmet Kaya geceleri bir daha yakar...
Sen susarsın...Kanın donar...

Kalırsın işte yakılmış bir ezgi gibi...
Kalırsın buruşturulup atılmış illegal bir pankart gibi...
Havada asılı kalmış bir kahkaha gibi,
ellerinde gayrı-meşru dizeler
kalırsın karanlığın koynunda,
yalnızlığa peşkeş çekilmiş bir şiir gibi..

Oysa,
biz kimseyi sokak ortasında yavru bir kedi misali bırakmadık...
Hiç bir ayrılığı sevdanın yanına yazmadık...
Biz kimsenin umutlarını rüzgarlara savurmadık..
Biz hicbir martıyı kanadından vurmadık...

Şimdi gece hadsiz bir fahişe gibi yalnızlığımizı carparken suratımıza...
Ve çaldırmışken soruları ömrümüzün tam ortasında...
Biz kendini ıskalamadan yarınlarından vuranlardık...
Biz aşktan herseferinde ikmale kalanlardık...

Yadigar Öztürk Yaman