4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
913
Okunma

palazlı bakışlarıyla tuttu
yerinde söz ekledi gökkuşağının renklerine
mimli bir aşkı koyulaşacak
ve misli olmaksızın susacaktı sonra
ihtimal bu ya
sağır bir gelincik kıvamında
sert rüzgarları dinleyecek
azılı sarmaşıkların yolunca
ağacaktı hatıralara
ne çok tırtıl kalmıştı
kozasında beklerken aşkı
meydanı boş(luğa) bırakmıştı
konu mankeni ellerini
bu kez daha çok kullansın diye
savurdu sevinçlerin çığlığına
yoksa kimse anlamadan geçecekti neşesi
bahar izbesi bir yer edinmek için
kıstırılmış düğümlerini çözdü güzelliklerinden
manisi çok köy odalarına sundu dilini
meyancısı olduğu özlemlerin kederini
titrek ve üşür gecelere sarmalayıp
bir bohça gibi koltuğunda taşımıştı
artık yılgınlığı sermaye edinip
kös bir adam kılığında gezmeyecekti güneşi
beyaza büründü kalbini
uyandırdı içindeki mahnisini
ve ayaklarına en güçlü sesiyle emretti
yürü aşkı saylayan ayaklarım yürü
anca varırısın
şiir ülkesinin sabahına