Esaretinde gizli sevdiğim
Boyunduruğu özgürlüğün
Bu düzene karşı sancağı taşımak
Bize kalmış


Küplere basılmış sırrı âlemin
Kim bilir nerde gömüsü deme sevdiğim
Yâr yâre yüz verip bir adım atmak da
Bize kalmış

Bırak sevdiğim ne derlerse desinler
Dişi kalmayanların memleketinde
Ayıklamak pirincin taşını
Bize kalmış


Gözünden uyku akar uyuyamaz
Bıkmış aynı masallardan
Bir gece yatıya gidiyoruz sevdiğim
Toprak anamıza
Bir var olmak bir yok olmak da
Bize kalmış

Denizine uzak yerlerde
Taş atmak dipsiz kuyulara
huzurlu dalgası kıyısına...
Ve dinlemek sevdiğim
Bir kalp kabuğunu...


Esrarı perdesinde ciğerlere salmış
Direnmek bize kalmış sevdiğim
Dayanmak şafağına ve ısıtmak güneşi
Bize kalmış










çıkan kısmı
-Felek bu doymaz pehlivan
Kimleri sermiş başpehlivan
Her gün ve gece
Tutturur gene güreşelim
Kaygılanma sen
Ellierimden tutuştuğun sürece
Yere gelmez aşkın ateşinde bilenen
bu bilek
Ama akıl eder de seni benimle...
İşte o zaman
Göz yaşlaşları ellerimize
ateş de suya kalır

Ve
Son bir el ense çekmek içimize...
bileğimize konan son buse
Bize kalır -