5
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
2451
Okunma

Biz seninle, kağıt ve kalem gibiydik...
Sen dokunmamı severdin
Ben sana dokunmayı,
en çokta sarılmayı severdim
değil mi ?
Her buluşmamız ilk bahar
ve her veda
bir son bahardı seninle...
Bir gün,
SoN noktayı koydun, kendi ellerinle
Bir gece sırılsıklam ıslandın yağmurda!
Islattın yazımızı...
Yıpranan, dokundukça parçalanan bedenindeki
İzlere sor tüm bunları..
Söylesene; hiç mi canın yanmadı, ihanet ederken içimdeki sana ?
Saatler Üç’ü gösterirken, ben nasıl olur da hala iki(kişi)ymiş gibi yaşarım hayatı !
Oysa
çok şey beklemedim ki...
Bir ses, bir nefes versen
Alev alev tutuşmaya, dünden razıydım ben.
Ve Şimdi sen
Mürekkep tutmayacak kadar ıslak
Kurşunun değmeyeceği kadar hassas
Kendi tarihimizi yazamayacak kadar
Alçak(ta) sın...
Bense
Artık o kadar aşağılara inip, geri gidip...
Yine, yeniden bomboş bir sayfada bile seninle karşılaşmayacak kadar yalnız...
ve ayracın bile olamayacak kadar gururlu biriyim.
5.0
100% (11)