1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
734
Okunma
geceye sardık her şeyi;
sevdaları-ayrılıkları,
sevinçleri-kederleri
varlığı-yoklukları...
biraz karanlık,
bolca da gizem kattık.
herkes ve her şey
aynı gökyüzüne bakıyor,
aynı aya, aynı yıldızlara...
ama habersiz her biri bir diğerinden.
sahilde
çoban ateşi yanıyor,
dumana karışmış küller uçuşuyor
ve etekler...
ve müzik...
kimisi şarap,
kimisi bilmem ne içiyor.
çok değil,
bir kaç yüz metre geride
cılız bir çocuk ağlıyor,
bir ana çaresiz
yola vurup kendini
çalılıklarda etini satıyor...
sahilde raks vakti,
sıcak ve sarhoş bedenler birbirine yapısacak
birazdan...
gece güzel,
gece karanlığa inat renkli...
gece yanıyor bilmem hangi semtlerde,
lüks jiplerden yerdeki yıldızlar
semiz tosuncuklar
bakımlı ..... iniyor.
raconlar kesiliyor
boktan, boyadan kavgalar yapılıyor...
oradan çok uzaklarda da geceler yanıyor
mermilerin şavkıyla,
ah bile diyemiyor
can evinden vurulan evlatlar.
ve analar ağlıyor
bacılar, gardaşlar
ve babalar
değişik
değişik diyarlarda,
bir nine haykırı verdi gerçeği tüm çıplaklığı ile;
vatan vatan,
fakirlikten bize kaldı tüm sevdan...
geceye sarıyoruz her şeyi
yetim yavruları,
eşsiz gelinleri,
eli böğründe anaları babaları
varlıkları-yoklukları...
sonra şafak vakti
el-ayak yürümeden
sırtımızı dönüyoruz
gidiyoruz başka karanlıklara...
5.0
100% (1)