7
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
1318
Okunma

Demir alıyor yine,
Boğazın laciverdinden,
Güneşin yakıcı,sarı sıcaklığında,
Boğucu bir Ağustos akşamı daha.
Nefes nefes nefesleniyor,
Gecenin nemli kucağında bedenim.
Gözlerimde aşk sarhoşluğu,
Ve tenimde alazlanıyor,gündüzün sarı sıcağından,
Gecenin siyahına dönen,hasretin hüznü.
Martı çığlıklarında,sevda türküleri dinliyor,
Yorgun ve kadim İstanbul sokakları.
Yüzümde,sarı sıcak harlı bir tebessüm,
Namluya sürülmüş kurşun misali,hasret yüreğimde.
Akla tuzak,cana kast gözlerin hayalimde,
Gecenin siyahı,süzülüp gelir,pusu kurar düşlerime.
Boğazın beyaz köpüklerine karışır,
İçimdeki hüzünlerin,kap kara rengi.
İsyanımda yok olur,
Ürker,siner gecenin sessizliği.
Hüzünleri,üstüne çekip örter,İstanbul sokakları.
Dudağımın kıvrımlarına tüneyip,
Donup kalır gülümseyişlerim.
İçin için hasretinle ateşlere yanar,
Ilgıt ılgıt kanar yüreğim.
Çığlar düşürür,buz dağı yüreğinden,
Canhıraş inlemelerim.
Daha kaç mevsim sürecek,
Yüreğine,ölü toprağı serpmelerin.
Cehennem kesilir uyuyan zaman.
Geceler,isyanımı dinler.
Kınından çıkmış,keskin bir kılıç gibi özlemlerim,
Keser de,keser boğazımı, İstanbul sokakları.
Şafağın sabrını kırarken,
Gün doğumuna gebe kalmış gece,
En içli şarkıyı söyler,haykırır sensizliği.
Boğazdan esen rüzgarlar getirir,
Teninin ıtır kokusunu,derinden derine.
Can kulağı kesilir benliğim,
Sesin iner perde perde yüreğime.
Damarlarımdan kan çekilir,boğazımdan can,
Çatlar sabrın sınırı,lal kesilir dillerim,
Ruhum,siyaha durur isyan.
Saf tutar,seninle vuslatıma el açar,İstanbul sokakları.
Tuğal KÖSEMEN
26.Ağustos.2016
5.0
100% (14)