Hani sen benim mor sümbülüm idin.
Benden gayrısı, haramdı yar tenine
Şimdi başka ellerde ne hallerdesin?
Hani kalbinde ki, sancı’nın ilacı idim.

Eyy gurbetçi hayallerin gelincik kızı...
Yaralı mısraların, umut ışığı
Ne oldu da yar, ayrılık düştü talihe
Amorti yetmezmiydi ? günlük geçime;
Kalsın; yalancı, sözlerin pembe düşleri kalsın.
Sen varken yanımda, azraili kovardım kapından
Karanlık bile, düşmezdi peşime...
Ve üstümüz’den, geçer giderdi bulutlar.

Hatırlarmısın?...
Amasra’da geçirdiğimiz o günü ve o deli poyrazı..
Rüzgar şemsiyemizi kırmış ve sırılsıklam olmuştuk.
Kurunalım diye..
Salaş bir kafeye sığınırken, şarapcı’ya denk geldik..
Üstelik adam ingilizce hocası Ve ayaştı
Bir iki sohbet sonrası sen; mutluydun
Bende tedirgin ve metanetli.
Sevgili misiniz? Sorusuna, şaşkın bir ördeği anımsattı yüzün.
Ve yağmur o esnada durdu üstümüzden.
Şimdilerde yüreğimin içinde ince bir sızı var.

Hatırlarmısın?..
Şato’ya bir uğrardık alem hayran kalırdı bize
Ve as solist Mürsel abi bizi görünce
Zeki Müren’nin, duygu yüklü şarkılarını bize armağan eder..
Sonra mikrofonu bana uzatarak sana şiirler döktürürdüm.

Aşkmız nergiz çiçeği gibi filizlenmişti
Amber kokusunu, andıran bir hoşluktu sevdamız


Şubat’ın ortasında samandağ’da başkaydı deniz
Milletin işi gücü ikimiz oluyorduk.
Sen kuşkulu ve telaşlı, ben ise..
Sana delice sevdalı.


Ankara coşku içindeydi ve minnacıktı sevgimiz
Daha fazla büyütmekten korktuk
Çünkü alev fıçısıydı yüreklerimiz.

Üstelik ikimizde mahsumduk
İkimizde derin yaralı
Sana yanıp tutuştuğum aşikâr.
Sen ise daima firari ve vurgun.

Yar sar yaralarını, benimle sar
Sen mutlu ol razıyım ben yanmaya
Eyy gülüşüne aşina olduğum..
Gayrı gül ki, yüreğim de sümbül çiçekler açsın

Gaybı ufkuna kalbimi saldım
Gölgen olsun anılar
Umut dolsun yarınlar
Ve unutma ki....
Başka tenlerde duyduğun sıcaklık,
Zerre kadar yüreğimin ateşi değil.

Dilerim ki mevladan yüreğimi yaktığın gibi
Mutlulukta ebediyen seni yakar

Turgay Parlakyıldız