8
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
1531
Okunma

Sen masaya ellerini uzatırsın
ellerin öyle güzeldir ki
masa kalkıp gider
Masanın kalkıp gitmesi de senin ellerin de
kül heyecanlara gebedir
kuş kadar yürekte...
Ciğeri sökülesi şu kentin kaldırımlarında
volta atan
Şairler , ayyaşlar ve pezevenkler birbirine
öyle çok benzer ki inanamazsın
Oysa
Hepsi bu benzerlikten ölesiye nefret eder
Biri bir şiir yazar
Üç yüz/üncü sigarasını yakmıştır bir başkası
Bir başkasının gülüşü durur oracıkta boğazında
Yutkunamazsın
Sen bademciklerim şişti sanırsın
Ben ölüm gibi bir şeydir aşk
ne öldürür
ne yakanı bırakır derim...
" Ölmek yeni bir şey değildir bu dünyada
ama yaşamak da yeni bir şey olmasa gerek." der Sergey Yasenin
Fiyakalı sözler biriktiriyorum
ütüsüz gömleklerimin yaka ceplerine
Sana benzeşiyor
Gırtlağıma düğümlenen herşey
Eylülü bekleyen kadınlar yolu tutmuş
Yol eylül kesiği
Ben ellerinde sevilmeye
yer var mı
bi koşu bakıp
geleceğim diye terliyorum günlerdir
Ter kokan yaraların iyileşmesini beklemek
büyük ahmakların ve şairlerin işidir...
Dört bir yanımızda konuşulmuş şeyleri
yaşıyor
ve bundan mutluluk duyduğumuzu zannediyoruz...
Konuşumamış şeyler yaşayabiliriz
bakışılmamış
öpüşülmemiş
ve hatta bahane edilip sevişilmemiş şeyler
Herkes kör sağır dilsiz diye bir imâ’m yok benim...
Ama çoğumuz
ya korkak ya yavşak diye
bir imâ’m var!...
5.0
100% (15)