13
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
2195
Okunma


kesişse de yolumuz
akşamın alaca karanlığında
öpse de gece aşkı alnından
hani askıntı olmadım
hercai gönüllere tünel kazmadım ulu orta
yaka paça
vurmadım aşkı kör gözünden
ve dahi
Şirinde olmadım
Zühre de
eğmedim başımı ...
başı dumanlı dağlar gibi
geçit vermedi yüreğimin sarp kayalıkları
ve yol geçen hanı da olmadı
gelip geçen eşkıya bakışlara
kıldan ince kılıçtan keskindi adımlarım
göçe zorlansa da ruhum
yüreğimi satır aralarında nadasa bıraktım bir müddet
gözleri şişinceye kadar..uykuya doysun diye
korkmadım hiç
bir kartal edasında
gök yüzünün derinliklerinden bıraktım umudu baş aşağı
gönül kıyılarıma
suyun dinginine
gönlün enginine kanat çırptım
hani bazen
tutsa da hırçınlığım
bulansa da suyun rengi
bir müddet sonra
uysallığından özüne dönse de
tortu bıraktı acılar taşlar üstüne
irili ufaklı
her şeye inat
hayatı sarıp sarmalayıp
suyun akışına bıraktım öylece
zaman acılara neşter vururken
gayrimeşru sevi parmak uçlarımda can verdi
geçmişin izlerini taşıyan
sol yanımın istinat duvarı yıkıldı
avuç dolusu kin kusarken yüreğim
kaç kelebek ölüsüne mezar oldu
yıkılan duvar
uğuldarken sessizliğin sesi kulaklarımda
acıdan gök yarıldı
.
son sözümü haykırdım
çiy süt..!
yalan sarmalıydı tüm yaşanmışlıklar
aşkın gözü kara
gerçeğin yüzü kızıla boyalıydı
gerçeğe gebe bakışlar asarında
nihai ömrünü tamamlarken şiir satır aralarında
*
aşka araladım yüreğimi
gün batımına el sallayıp yüreğimden selam durup geleceğe
gecenin siyahından ışık sağıp yarınlarıma
sitemin en karasını sürüp geçmişin alnına
şiirlere gölge düşmesin diye
ak güvercinler uçurdum yüreğimden son kez
gök yüzünün mavi derinliklerine
körpe baharın kapısını aralarken
Değerli seçki kuruluna ve sayfamı ziyaret ederek onurlandıran konuklarıma kalbi şükranlarımı sunuyorum.