0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
925
Okunma
kaldırım..
fötür şapka kafada üzümden püskül yaptım
ucuna iki kiraz asmalı ayvan taktım
taktım,takıştırdım alemi hayran bıraktım
tozunu gen paçamın yelesine süpürttüm..
taşlar dört köşe şimdi kaldırım yarı çıplak
arasına acımdan sızı düşer her akşam
eğri adım atana oda eğri ve oynak
ağır yük omuzumda acelem yok hiç koşmam
tuzsuz bir akşam yine gün gecenin koynunda
topuk sesi bir fren silkindi yerde adam
sen takılıp düşecek kadar kör müydün adam
borç teline takılmış ruhun dalgınlığında
soğuk ve ıslak taşlar kaldırım pek yaman kor
güler,kapısı sana bakan açık dükkanlar
bu çocuk ne hülyayla yutmuştu bak tozunu
nerde koydun bembeyaz yol verdiğin kuzunu?
ışığı ay ışığı üstüne kapanan tül
mevsimi geldiğinde süslenirsin çiçek gül
öğretmenler gözünü süzerek seyrederdi
sana çıkmaya bebek elini kaldırırdı..
münübüsler yolcuyu indirmeye keyf atar
karıncalar gölgende dinlenmeye can katar
süzgün geçen güzeller tarardı saçlarını
aynalı pencereler tutardı kanadını..
ağaç her üç adımda yeşil kollarıyla hür
su taşıyan kamyonlar hortumlarla su döker
bir sen içerdin sevda birde ben kuraklıkta
yüzüme inen gölge koymazdı karanlıkta...
vu..2010