0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
778
Okunma
Asma zaman içinde;tek bir hassas kıvılcım
Yandım diyecek kadar anlık olacak sancım!
Asma bağın yüzakı,yürek suyu,ırmağı
Sabır kanadına kan,sonsuza sıra dağı
Uyanıp uyanıp bak hayat soğuk bir çeşme
Tere kaynıyor çiğlik yiğitsen koşda düşme!
Sanki bahar havası;kuş sesi,âşk busesi
Su ağır,ateş hafif;bu kırlangıç neşesi!
Tabiata kol gerek karlı dağı kaldırsın
Ecel gözde gözyaşı sürme çekip aldırsın!
Biz bulutlu akşama kaşığı dolu saldık
O günün haberini yaş kemal oldu,aldık
Çat diye çatlayanda ağacı kuru yansın
Gönülle gök yoklayan ruhuyla bala bansın
Üzüm dalda salınıp göz eder,cilve eder
Çatlak mı kafa çatlak;mişmişlerini döker
Ey huzur denizine gemi gemi çöp taşı
Allah(c.c)’ım beni affet de kurtul at ateşi
Böyle gece mi uzar,böyle boy mu uzarmış
Ayın aydın yüzünü karartan yüz kararmış!
Getir asma köküne dök içinde ki kiri
Tek bir ahına kalsa üzümü dolgun,iri!
Feleğe oyun olmaz;oyun kural,hak bekler
Dünyayı yükle döner,feleğe dönmez teker
Su lâzım,bir damlada olsa âşkın çarkına
Taş döşenmiş sokaklar salmaz gönül yurduna
O üzüm tanesi tad,hayat çalkanmada yer
Sözün üstünde asma;asma ki âleme yâr!
Kirpiği kıra kıra gözde heyecan biter
Ölüm,çene yormadan çene yoranlar titrer
Hangi kuşa uçmayı öğrettim ki uç diyem
Koç kurban edeceğim asmalara hediyem
İnceden göz süzerim kapı altından yele
Kelimem kıl ipinden kazak örer her dile!
Bu ateşli hastalık dalını kızartmakda
Sanki kurtulur filiz fidana su atmakda
Yok böyle büyülü göl üstünde ördek,kuğu
Göğüs kafesine tak saf ipek parlak tuğu
Yok canım canan gibi yedi kandil yedi renk
Her renge binlerce gök sığmış âlemde ahenk
Bu yara belki derin kan kaybetmekte akşam
Biz bir salkım üzümün taneleriyiz belki
Belki de son tufana çıplak ayakla koşan
Kendi denizi için kendi kendine coşan
Bu işde çok sararmış,solmuş nefesiz belki
Hayır,geri düşsekde hep yükselmekde akşam!
Bu pırlantadan motif geceye kat kat ışık
Ay-yıldız kumaşından her bedene sarmaşık
Yansada sabah akşam kurtlar düşene kadar
Daha dünya dolusu dolu var,yağmur,kar,var!
Baştanbaşa beyaza kesecek ki kul teni
Biraz beni üşütsün ateşin harlı yüzü
Ki benim kadar aciz var mı bilmem bir özü
Bir üzümle doymuşa sorun söylesin beni..
Halbuki ben insanım yeri gelir koşarım
Yeri gelir renkleri tanıyamam,şaşarım
Dünya kendi kendine varsın dönsün,tartılsın
Çekerim,kara ipi ilmeğinden kurtulsun
Sarmaksa gündüz güneş ışığında beş dakka
Asma dalına dola,üzüm boynuna dola
Hak yemezse bu ayak dolanmaz kirli çula
Getir mehtapda kurut,götür ayvanda kurut
Yelin iyisi akşam yarayı soğutur,tut!
Gel seherler aşmadan el aç,dua et HAK(C.C)’KA!..
vu..