1
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
864
Okunma
Baltası elinde ağaç keser cahil ne bilsin
Asamızın denizleri kestiğinden habersiz...
Çıkmış tepelere bakıp şu bizim der sevinir
Hakikat çarşısında yok yoklardan habersiz...
İki elbise biçer iki vakit sunar,iki ödül alır
Beş vakte gerilmiş aşkdan habersiz...
Sabaha uykusu kar kürür akşamdan kalma
Akşama kahkaha sürünür dostundan yolma
Kendi bir parmak bal sürmüş resmine tatlı
Alev aşmış boyunu ateşi daha iki katlı
Tutuşmuş eteği nazlı göğsünde titrek sesi
Çalım satan ipten alan dostun nerde nefesi
Demek sadece can derdi dertmiş kedermiş
Gerisi geride küllüm kendini heder edermiş
Bir küçük kayığı birde oltası çıkmış balık arar
Akşama noksansız o sofralardan habersiz...