4
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
710
Okunma

I
Yaşamlarımız böyle sade geçecekmiş senden öğrendim
bir sinek daha göğüslerimizin içinde nefessiz kalacak
bedeni ateşte yanmış gibi
kırmızı tülbentli
siyahi,elleri beyaz bir kız
bunu sana evvel zaman önce hazırladım
umarım okurken ağlamazsın
biliyorsun daima sevmiştim seni
evler aramıza köprü sokaklar içimize yanardağ
ne kadar yakınsın uzansam dokunacak gibi
II
yedi vapuru kalkacak şimdi
her şarkıda bu ritim tangırdıyor
ben mızıkacı çocukların yanındayım
inan senden sonra böyle değildim
insan sesleri beni ürkütüyor
dayanamam öyle sıcak bir günaydına
aklıma yeni doğmuş ellerin geliyor
karınca kumlarının üstünü kapatıyorum ellerimle
hiç biri bizi duymuyor
yine gitme o karanlık odalara
sende korkardın onlardan oysa
karşıyaka vapuru bu insanlık içinden geçiyor
ve insanları birer birer yutuyor
gördüm seni de gördüm
hepsi arkasına bakmadan gidiyor
III
kış başında bir torba kömür olacağım sobana
belki ellerini yakan bir kestane olurum
yeniden gelsem dünyaya
belki senin için dünyayı da boyayabilirdim
başında kırmızı bir tülbent yakarız istersen buraları
ellerin sütten beyaz
belki de en temiz günah
IV
ölen her kadına bir şiir bırakıyorum
hepsi postanenin sekiz numaralı kutusunda
bunu senden saklıyorum
içinde birkaç insanın saklı hayatı
hepsinin de bir adı vardı
yaklaşan insan takırtıları.
’bakışsız bir kara kedi’
’Gök çe’