Muştulayan sancıların gölgeli birlikteliği,
Dilberdudağı sözcüklerin kifayetsizliğinden salınan,
Salındığı salkım saçak yüreksiz bir hutbe,
Sefil imlerin terennümünden arda kalan bir isyan:
Nirengi noktası o rehavetten sızan bir yitimde
Sona ramak kala debelenmek can pazarında:
Ha bu gün ha yarın, diye geçiştir sen zamanı
Bilemezken en kifayetsiz mecra
Beşerin, zamanın elinde salındığı oyuncağı.

Aklımın kuytularında rast gele bir serzeniş;
Geçit vermeyen koridorlarında dingin o semazen imge:
Hadisene, dercesine
Çözeltisi sevda denen illetin.
Gocunmaktan geri kalamazken,
Rugan çıtası derbeder benlikten akan oluk oluk,
Hanidir ikbali sezaryen düşlerin:
Al nefesini ve istifle gölgelenen benliğini
Tüm martavalın sızıntısı yine aşkın tek marifeti:
Bencileyin, derken sufi:
Kanıksamakla eş değer sözüm ona
Terk edişlerin istikrarsız yengisi.

Devre arası yorgunluğun telaşı sardı dört yanı:
Heyula bir döngü,
Kırık sazın soluk namesi
Damıtan bir güncenin bakir sarnıcında
Saklı hanidir,
Devindiği o kayıp bir eksen.
İğnenin kovuğunda,
Sarmalında aşkın, demek mi?
Hâşâ!

Sonsuzluğun terennümü bilfiil
Haraç mezat o kaykılmış sevi dili:
Ne de muteber bir imgeydi oysa
Ta bin sene evveli.

Tekil dirayeti şu bakir evrenin,
Demekten gayri
Söz birliği etmiş kötünün tayfası:
Nicedir soluk nicedir suskun,
Meşrebi geniş imgelerin batılı,
Kirli sepetinde gördüğüm üç beş kâbus,
Hadi kapat gözlerini, dercesine
Gecenin neferi,
Sükûtun hezeyanları.

Debdebeli bir yoksunluk,
Rütbemi söktüm çoktan,
Varlığım varlığına emanet.
Rütbesizliğimin merhametine sığındım akabinde
Ve ağlamak adına müteşekkirim
Usulca kayarken revnak yıldızı iliştirmişken
Kalan boşluğa.
Kifayetsiz, devingen yüreğin
Sanrı yüklü ikbali:
Feryadı biteviye kanlı sancağın,
Erip ereceği o mertebede
Saklı tuttuğum.