8
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
1116
Okunma
ey allah
haziranı getirdin
kırılacak dalları yine ağaçların
seyrelecek kuşlar
konuşurken gözlerimi kaçırıyorum
öyle apar topar yanına hiç bi şey almasına fırsat vermeden
kimse bi şey farketmiyor yokluğumdan
aslında ben de
ayrıntılarda boğulmuş ellerimi koyup birbiri üstüne
iki cümle de kuruyorum mora çalan beti
benzeri yok
çay demlerdi
iyi de demlerdi
tirenler geçerdi iki sohpet arasından
ne çok amin
babam öldü
sonra herkes üzerini örttü kaşıkla bardağın
dört çocuk ağlarken görünmesin diye kırılmış kalpleri
o mor elleriyle şeker taşıdı
bayram da değildi üstelik
bağışla
çünkü her şey seninle güzel
artık bazı günler papatyanın beyaz yaprağı
kuşlar geçiyor haziranın üzerinden
dalları yok
peşkirin yanındaki aynaya yüzümü astım
baktıkça kendimi hatırlıyorum
saat dörtmüş
bi o kısmını anladımdı hikayenin
çünkü çok sıcaktı daha acı
peynir sofradaydı
çay soğumamıştı bardağında
5.0
100% (16)