7
Yorum
24
Beğeni
0,0
Puan
1765
Okunma
youtu.be/GUVT1NZtZPo
yine tüm şehri kapladı
geceye belenmiş o muştu
Yorgunluk besbelli, yenilgi
bir (k)adın(ı)(n) çıkmazında tüketmek mumları
aramak umudu
sevindirmek; yalnızlık denen puştu
arayacak diyor içten içe haber bültenleri üçe varmadan
sönecek o ritmi bozuk telaş
baharı beş geçecek an
nasıl sevdim seni cümlesinin iç anlamı gibi şimdi
dilimde çiğnediğim şarkı -perhaps-
ya da değişik cümle versiyonları gibi
-seni Nasıl sevdim-
ardından döktüğüm kızıl gülleri hatırlıyorum
yalandan yalla beslediğim ritüelleri
bildiğin yere git!
biliyorum gelmeyerek söylediğin şarkının adını "intikam"
kime ne istediğim gibi çeviririm şarkıyı
"in the come"
zaman sönmemiş kireç gibi yakıcı
zar tutuyor karanlık geceye
yine kılıcı emziriyor kın hınca hınç
çırpınıyor umut havuzunda boğulan hıçkırık
cahar’ı beş geçiyor saat.
beyhude bir şenlik değildin
sarı sıcak bir şarkı ya da
bunu kendine, benim lisanımla tercüme etmeni çok istedim
aslında hep öyleydin
yaprak dökmeyen iğneli ağaçlar gibi
ne okşamaya geldi saçların
ne avuçlarımı doyurdu yüzün
birbirimize yabancı şarkıların yerli yersiz çevirileri gibi davrandık
çekici ama anlamsız sözler
melodiyi duydukça özler!
dedim ya hep öyleydin
ve öyle kalacaksın
sen hep
bildiği yere gitsin ile
bildiğim yere gitsin
arasındaki birinci eylem planıydın!..
ToprağınSesi
.