12
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
923
Okunma

Öykünmekle iştigalim:
Boyutsuzluğumun güncesinde,
Sürrealist bir imgeye teğet geçmişken evren
Ve nadiren kopardığım ince dalın reçinesi.
Gölgesizliğimle avunuyorum,
Avutuyorum içli bir serzenişle,
Her ne ise hayatla arama nifak sokan
Ve rast geldiğim korkuluğun tepesinde
Konuşlanan o üzüncü
Bakir bir tını ile yok sayıyorum.
Öncesiz olmak mı mubah?
Yoksa asılı kalmak onca çivinin
Devingen acısına rahmetle yaklaşan bir gölgede,
Peyda olan sakıncalarını elediğim
Üç beş sancılı kelam.
Düş bekçilerini saldım gecenin zifiri sessizliğine
Yoldaş olan iç sesimle hayli iç içe bir güncede,
Adının yanına attığım her çentikte,
Sözsüz bir düello ile ringe çıktığım kaderden
Gönül sızıma yağan rahmete mademki
Geçirmişim tırnaklarımı,
Devingen bir notaya rağbet ediyorum pervasızca:
Sözüm ona ekleyeceğim sekizinci notayı
Her halükarda olur da tanımlar içimdeki sızıyı.
Yine şarkılardan medet ummakla eş değer
Sıra dışı bir sezi,
Mademki rağbet ettiğim sevginin tecellisinde
Dokunaklı bir buseye ramak kala
Yine bilinmezin indinde;
Belki de nereden geleceğini bilmediğim okkalı bir tokat,
Hani olur da sergüzeşt bir bahane
Tarafınca ırgalanan.
Gönülsüzlüğün canı cehenneme:
Sunulan tepside çala kaşık
Çökmüşken başına hayat denen çorbanın,
Tufanda kaybolduğuma mı yanayım,
Yeniden bulmayı dilediğim bir izbede,
Konuşlanan sefaleti bile ruhuma çektiğime mi?
Gönüllüyüm dostum sevmeye,
Sevgisiz bir suretle olmaktansa
Çatık kaşlı bir elemin yakasına yapışayım:
Ki rencide edilesi kerameti savsaklamadan
Yeter ki rotamdan sapmayayım.
Ah ki ah, demek olmasa da akıl karı,
Nereden düştüm şimdi bu dergâha,
Soruların en mubahı.
Sevginin erbabı kim ise selam olsun,
Gönülden dilediğim ne ise
Sığdıramadığım ama sığındığım surelerde
Kaybolmuşluğumla yanarım anbean.
5.0
100% (23)