6
Yorum
22
Beğeni
0,0
Puan
1188
Okunma

Yalanın ve yalancının elçisi olmayın
Kanımla beslenirken aşk,
sükûnetimi bozuyor
zamana karşı yarışan aceleci siren sesi
Hissediyorum
bileklerimden avuçlarıma kıvrılan
ılık,kızıl bir nehrin
nazlı nazlı süzülüşünü
Ebedi uykudan önce
son kez soğukanlılıkla izlemeli
kendi kanımdan akıtıp, boğmalıyım
sana dair şerbetli, sefil cümleleri
Duymalıyım pişmanlığını
zihni çamur deryası
karanlıkta kendini ele veren
fosfor böceklerinin tiz sesinden
Sensin, idam mangasında
Son dileğimi soran cellat
başında kese kağıdı
gözlerinde cehennemden lav
ipimi çekmek için hazır kıta bekleyen
bencilliğe talimli keskin müfreze birliği
Ah ne fayda
gökler gürledi
yalan tufanı yerle bir etti de yüreğimi
küçücük kalbime yakıştıramadın sevdayı
Gözlerim kapanıyor
külçe külçe yorgunluk asılı kirpiklerimde
müsterih ol
kâbuslarının emanetine halel getirmeden
tekrarı olmayan bu filmi sonlandırıp gidiyorum
Hadi şimdi gel
pervasız ruhun pusula olsun yönüne
uzan
demir pası kokan kırmızı yastığıma
ve
bir jilet kesiği makas da sen al gönlümden
Korkma... ölmedim henüz
Sadece kanaması durmuyor umutlarımın
Dilek USTA